Skip to content

Bir süredir ölümcül MS hastalığından dolayı tedavi gören, bir dönem adından sıkça bahsedilen 55 yaşındaki, „Türke-Musa“ lakaplı Musa Aksüt yaşama veda etti

Ali Akdemir

„ Kişiyi bir ömür boyu göreceksiniz ki, portresini çekebilirsiniz“ diyor ünlü fotoğraf sanatçısı Albert Stickens. Ölümünün ardından, onu çevresinde tanıyanlar, „Musa tek kelimeyle anlatılamazdı. Onu tüm yönleriyle tanımak gerekirdi“ diye hakkında düşüncelerini ifade ediyorlar. Kimileri onu, gençlik döneminde yaptıklarından dolayı kamuoyuna yansıyan yönüyle, acımasız, sert, affetmeyen, şiddet yanlısı kimliğiyle yargılarken, kimilerine göre ise, o sert bakışlı görünüşünün altında, bir çocuk saflığında naif, yüreğinde insan, hayvan ve doğa sevgisi taşıyan, hümanist bir kişiliğe sahipti.Sonuç itibariyle, bir dönemler, “Hamburger Rotlicht“ çevresinin yaramaz çocuğu şeklinde adından sıkça bahsedilen kişi, artık şu an aramızda yaşamıyor.

Hatalarıyle, sevaplarıyla, sırlarıyla, o sonsuz bir yolculuğa doğru yola çıktı.MUSA AKSÜT KİMDİR? Musa Aksüt kendisine isnat edilen suçlardan dolayı yargılanır ve uzun süre Almanya’da cezaevinde yatar. Sonrasında ise, Türkiye’ye gönderilir. Musa Aksüt Türkiye’de yaşadığı yıllarda, ticaretle uğraşır. İzmir’in Foça ilcesinde bir hayvan çiftliği satın alır ve inşaat sektörüne yönelir. Bu alanda bir hayli başarılı işler yapan Musa Aksüt, daha sonra rahatsızlığı nedeniyle tedavi görmek üzere Almanya’ya tekrar geri döner. Ömrünün son yıllarını, hayatında önemli bir yer teşkil eden Almanya’da geçirir. Ağır hastalık dönemlerinde çok yakın aile bireylerinin dışında, kimseyle görüşmek istemez. Kendisinin ağır hasta yatağında, o haliyle görülmesini istemez. „Ağaçlar ve Filler ayakta ölürler“ sözünü anımsatırcasına, kimse farketmeden hızlı ama kısa yaşamı, Almanya’da bir hastahane odasında sessizce son bulur. ALİ AKDEMİR YORUM: Bende kendisini geçmişte yakınen tanıma fırsatı bulmuştum. Almanya’dan Türkiye’ye sürülen genç kuşakla ilgili bir yazı dizisi hazırlarken, yıllar önce kendisiyle İzmir ve Kuşadasında bir kaç kez görüşmüştüm.Bu görüşmelerde bana karşı son derece saygılı ve hürmetkar davranış içersinde olmuştu. Görüşmemizin ayrıntılarına burada girmeyeceğim. Ama o görüşmelerin birinde, onunla yaşadığım bir anımı burada paylaşmadan geçemiyeceğim. Onun aracınla Kuşadasında birlikte yolculuk yaparken, aniden fren yapıp durmuştu. Bu ani fren yapıp sıkıntı yaratacak durma sebebi ise, yol ortasında ağır ağır gitmeye çalışan küçük bir kaplumbağaydı. Kaplumbağayı araçlar yol ortasında ezmesinler diye, büyük bir özenle ellerinin arasına alıp, daha sonra onu ormanlık bir alanda, başka kaplumbağaların olduğu bir yörede doğaya bırakmıştı. O görüşmede kendisinin atlara, köpeklere ve diğer evcil hayvanlara karşı ilgi ve tutkusunun olduğunu öğrenmiştim. Bu durum bende kendisinle ilgili duyduklarıma karşı tezat bir algı yaratmıştı.Yaşadıklarıyla, beraberinde götürdüğü sırlarıyla bu fani dünyadan sessizce göçüp giden, Musa Aksüt’ün yakınlarına bende başsağlığı dileğinde bulunup, sabır ve metanet diliyorum.

MUSA AKSÜT VEFAT ETTİ!

Bir süredir ölümcül MS hastalığından dolayı tedavi gören, bir dönem adından sıkça bahsedilen 55 yaşındaki, „Türke-Musa“ lakaplı Musa Aksüt yaşama veda etti Ali Akdemir „ Kişiyi bir ömür boyu göreceksiniz ki, portresini çekebil...