Almanya’nın liman kenti Hamburg’da 21.04.2022 tarihinde yaşamını kaybeden, „Türken-Musa“ lakaplı Musa Aksüt son yolculuğuna, Ohlsdorf mezarlığında kalabalık bir insan topluluğunun katıldığı cenaze töreniyle uğurlandı.
Ali Akdemir
Alman basınının da yoğun ilgi gösterdiği cenaze törenine çok sayıda insan topluluğu katılarak Musa Aksüt’e karşı son kez görevlerini yerine getirdiler.
04.12.1967 İstanbul Kasımpaşa‘da hayata merhaba diyen ve adından kamuoyunda sıkca söz edilen Musa Aksüt’ü, sonsuzluğa ugurlandığı son yolculuğunda aile bireyleri, yakınları, arkadaşları ve dostları yanlız bırakmadı.
Bir süredir ölümcül MS ( kas erimesi ) hastalığından dolayı tedavi gören ve Barmbek hastahanesinde hayata veda eden, Elif ve Mehmet Aksüt çiftinin beş çocuğundan biri olan Musa Aksüt’ ün ölümüyle beraber onunla ilgili bir dönemde beraberinde götürdüğü sırlarıyla son bulmuş oldu.
HEP BİR AĞIZDAN HELALLİK VERİLDİ!
Ohlsdorf mezarliginda kapelle 4’de alevi inancına göre düzenlenen cenaze töreninde alevi dedesi Mustafa Mısır, herkesi kucaklayan anlamlı konuşmasının ardından, törene katılan topluluktan helallik istedi. Törene katılan insan topluluğunun hep bir ağızdan gür bir sesle helallik vermesinin ardından, Musa Aksüt’ün cansız bedeni Ohlsdorf mezarlığında toprağa defnedildi.
Kimileri onu, gençlik döneminde yaptıklarından dolayı kamuoyuna yansıyan yönüyle, acımasız, sert, affetmeyen, şiddet yanlısı kimliğiyle, kimileri tarafından ise, o sert bakışlı görünüşünün altında, bir çocuk saflığında naif, yüreğinde insan, hayvan ve doğa sevgisi taşıyan, hümanist bir kişiliğe sahipti seklinde lans edilen Musa Aksüt’ün cenaze töreni, çok farklı çevrelerden iş, inanç, siyaset, spor dünyasının bir çok önemli tanınmış, renkli simasını bir araya getirdi.
MEZARLIKTA VE CEM EVİNDE TAZiYELER KABUL EDiLDi!
Musa Aksüt’ün cansız bedeni Ohlsdorf mezarlığında toprakla bütünleştikten sonra, önce mezarlıkta, daha sonra ise, Altona semtinde bulunan Alevi cem evinde, Aksüt’ünbaşta geride kalan tek oğlu ve aile yakınları tarafındangelen taziyeler kabul edildi.
Sonuç olarak; „Ağaçlar ve Filler ayakta ölürler“ sözünü anımsatırcasına, ağır hastalık dönemlerinde kimse tarafından son haliyle görünmek istemeyen, Almanya’da Barmbek hastahanesinin bir odasında yaşamı sessizce son bulan Musa Aksüt’ün ölümünün arkasindan, çevresindeki yakınları tarafından daha uzunca bir süre konuşulacağı belirtiliyor.
