Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam:
-“60 yılın sonunda Türkler, dünyanın en seçkin ve saygı duyulan diaspora topluluklarından biri haline geldi”
– YTB Başkanı Abdullah Eren:
-“Artık tartışılmaz bir gerçek vardır ki Türk vatandaşları Almanya toplumunun vazgeçilmez ve asli bir parçasıdır”
– Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen:
-“Irkçılık ve yabancı düşmanlığı tehdidi, yabancı kökenlilerin Almanya’daki bir numaralı güvenlik meselesi olmaya devam etmektedir”
BERLİN (AA) – Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, Avrupa’da yaşayan Türklerin, dünyanın en seçkin ve saygı duyulan diaspora topluluklarından biri haline geldiğini söyledi.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığınca (YTB) Berlin’de “Almanya Türk Diasporası’nın 60. yılı” etkinliği düzenlendi.
Etkinliğin başında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın video mesajı izlendi.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Çam, yaptığı konuşmada, 60 yıl önce Türklerin, Almanya’yı yeniden inşa edecek fabrikaları dolduran işçilerken bugün işveren konumuna geçtiklerini belirterek, “60 yılın sonunda Türkler, dünyanın en seçkin ve saygı duyulan diaspora topluluklarından biri haline geldi.” dedi.
Türkiye ve Almanya’nın geçmişten gelen o güçlü birikimlerinin, dostluklarının hatırlanması gerektiğini ifade eden Çam bu birlikteliğin bozulmasına zemin oluşturmak isteyenlere fırsat verilmemesini istedi.
Serdar Çam, Almanya ile Türkiye’nin 106 yıl önce de müttefik olduğunu ve beraber savaşa girdiklerini kaydetti.
Türkiye olarak, soydaşlarının mutluluğu ve huzuru için her türlü tedbirin alınmasını talep ettiklerini kaydeden Çam, bugün bu önlemlerin alındığına şahit olduklarını anlattı.
Çam, Almanya’nın gelecek 60 yılda belki Türklerin anavatanı konumuna geleceğini dile getirerek, “Bizim için nasıl Azerbaycan ve Özbekistan ata yurdumuz ise buradaki Türkler için de Türkiye belki ata yurdu haline gelecek. İnsanımızın en önemli özelliği, bulundukları ülkelere sadakatle çalışmaları ve aidiyet hissetmeleridir. Ancak asla nerden geldiğini unutmayan güzel karaktere sahiptir.” diye konuştu.
– YTB Başkanı Abdullah Eren
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Abdullah Eren de 30 Ekim 1961 yılında başlayan yolculuğun, o zamandan bu yana birçok ülkenin ve milyonlarca insanın hayatını etkilediğini söyledi.
Bugün yaklaşık 7 milyonluk bir Türk diasporasından bahsedilebiliyorsa bunun lokomotifinin Almanya’da yaşayan birinci nesil Türkler olduğunu dile getiren Eren, “Almanya’ya gelen Türkler çok çalıştılar, çok sabrettiler ve tüm zorluklara göğüs gererek Almanya’da kalıcı olma iradesi gösterdiler. Artık tartışılmaz bir gerçek vardır ki Türk vatandaşları Almanya toplumunun vazgeçilmez ve asli bir parçasıdır.” dedi.
Almanya’daki Türklerin yaşadığı sıkıntıların da farkında olduklarını belirten Eren, “Farklılıklarımızı zenginlik olarak görüyoruz. Tüm bu sorunların üstesinden Avrupalı Türklerle, Almanyalı Türklerle beraber geleceğiz.” dedi.
– Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen
Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen ise somut ekonomik ihtiyaçlar doğrultusunda hazırlanan İşgücü Anlaşması’nın, aradan geçen 60 yılda, ekonomik boyutu aşan sosyal ve kültürel yansımalarının görüldüğünü dile getirdi.
İşgücü Anlaşması’nın her iki tarafın da kazançlı çıktığı bir anlaşma olduğunu belirten Şen, şunları kaydetti:
“Türk işçilerin Almanya’dan gönderdikleri ‘işçi dövizleri’ Türkiye için önemli bir gelir oluşturmuş, bütçe planlarında yer almış ve sadece işçilerin akrabalarına ve yakınlarına değil, ülke geneline ekonomik fayda sağlamıştır. Bunun yanı sıra, iş gücü göçü tek yönlü bir hareket kalmamış, aksine iki ülke arasında ekonomik ve sosyal hareketlilik sağlamıştır. Almanya’da sermaye biriktirmiş, yetişmiş ve tecrübe kazanmış insanlarımız ülkemize döndüklerinde iş dünyası, ticaret, sanat, spor ve akademi ve akla gelebilecek her alanda Türkiye’ye değerli katkılarda bulunmuşlar, başarılarını ülkemizde de sürdürmüşlerdir.”
Almanya’da yaşayan Türklerin sorunlarına da değinen Şen, “Şimdiye kadar Almanya’da 50’den fazla insanımız Mölln, Solingen, Hanau cinayetleri gibi ırkçı saldırılarda ve NSU terör örgütünün menfur suikastlarında hayatlarını kaybetmişlerdir. Irkçılık ve yabancı düşmanlığı tehdidi, yabancı kökenlilerin Almanya’daki bir numaralı güvenlik meselesi olmaya devam etmektedir.” ifadelerini kullandı.
Almanya’daki Türklerin köklerini kaybetmeden kültürlerini korumalarının sağlıklı uyum açısından vazgeçilmez olduğuna işaret eden Şen, Türkçe dil eğitiminin devlet tarafından desteklenmesinin ve dini ihtiyaçların karşılanmasının önem taşıdığına dikkati çekti.
Etkinlikte ayrıca, “Memleket sevdasına 60 yıl” adlı kısa filmin gösterimi yapıldı. Betin Güneş ve Türk Oda Orkestrası da müzik dinletisi sundu.