Beşiktaş Bir Ekoldür
Ali Akdemir
“Sevda ne yana düşer dostlar, ölüm ne yana” ölümü yazmak kolay da, Beşiktaşın sevdasını yazmak çok zor geliyor bana.
Çünkü biliyoruz ki; ” Sevda yoksa yoktur zamanın tadı tuzu “
İşin duygusal boyutunu bir yana bırakacak olursak, gerek bende ki, gerekse de bir çok insanın gönlünde yatan, hatta başka takımları tutan taraftarlarda bile, ikinci bir takım sempatisi yaratan, Beşiktaş’a olan ilgi ve sempatinin nedenlerine burada değinmeye çalışacağım.
Beşiktaş’la ilgili bazı, toplumsal, tarihsel, sosyolajik, degerlendirmeler yapmaya çalışacağım bu köşeden.
Beşiktaş 117 yıllık köklü bir centilmenlik geleneğine sahip olan, ilk spor kulubüdür. Beşiktaş’ın tarihsel köklerinde emperyalist ülkelerin 1900 yılların başlarında ülkemizi işgal etmesine yönelik, sürdürülen bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin derin etkilerini görürüz.
Beşiktaş Türkiye’de, birçok ilke imza atan, farklı insan ilişkileri ve çalışma anlayışına sahip olan ilklerin spor kulubüdür.
Beşiktaş Cumhuriyete ve onun değerlerine sahip çıkan, Türkiyede gelişen sosyal-toplumsal sorunlara karşı duyarlılık bilinci gösterebilen ve tavır alan bilinçli bir taraftar kitlesine sahiptir.
Beşiktaş’ta Cumhuriyetin kuruluşunda gelişen kuvayi-milliye ruhu temel taşları, 1970 yıllarında Beşiktaş genç milli takımda oynamış olan gençlik önderlerinden birinin, olaya sosyal-toplumsal bir muhteva kazandırmasıyla üst boyuta sıçramış ve ivme kazanmıştır.
BEŞİKTAŞ HALKIN TAKIMDIR!
Beşiktaş tarihinde, yönetimle, taraftarlar ve taraftarın önemli gücü Çarşı arasında sürekli bir uyumluluk söz konusu olmuştur. Beşiktaş gücünü halktan almıştır. Türkiyenin önemli dönemeçlerinde, yapılan haksız politikalara, yaşanan acıya ve gözyaşına karşı Beşiktaş taraftarı, tavrını hep halktan ezilenden, mazlumdan yana koymuştur.
BEŞİKTAŞ YÜZÜNÜ HEP İNSANA ÇEVİRMİŞTİR
Beşiktaşlılar insan sevgisini yüreklerinde kırmızı bir karanfil gibi sürekli taşıyarak, siyah-beyaz’a olan yolculukları büyük bir aşkla, sevdayla, tutkuyla, hep devam ettirmişlerdir.
Beşiktaş seyircisiyle, yöneticiyle; Sporu barış, kardeşlik duyguları içersinde ele alıp, sporun evrensel boyutuna vurgu yapan, sporda şiddete karşı çıkan bir anlayışa sahiptir.
BEŞİKTAŞ‘IN İKİ EFSANE İSMİ
Beşiktaş’ın tarihinden bahsederken taraftarın gönlünde yer etmiş iki önemli efsane ismi burada anmadan geçemiyeceğim. Birinci isim efsane başkan Süleyman Seba, ikinci isim Carşı grubunun kurucularından ve tribün liderlerinden olan “Optik Başkan” lakaplı, Mehmet Işıklar‘dır.
ÇARŞI FAKTÖRÜ
1982 yılında kurulan Çarşı; duruşuyla, cesaretiyle, 70 toplumsal ruhunun izlerini üzerinde taşıyan özellikleriyle, Beşiktaş’ta önemli faktör ve bir olgudur. Takımın en tanınan amigosu, Alan Markanyan olup, Çarşı grubunda en belirgin özellik, anti-faşist söylemleri önemli bir özellik olarak görülmektedir. Beşiktaş’ı çarşıdan ayrı ele almak yanlışdır ve sanırım çarşının adı uzun yıllar, Beşiktaş’ın tarihiyle birlikte anılacaktır.
Çarşının adı, Beşiktaşın anlı, şanlı tarihinde sönmeyecek bir meşalenin adıdır.
Çarşı, maçlarda takındığı tavırlar ve dile getirdiği tezahüratlarla farklı bir taraftar profili çizmektedir. Çarşı her ne kadar, 27 Mayıs 2008 tarihinde kendini sona erdirme kararı almasına karşın, 21 Ağostosta 200 kişilik bir taraftar grubu, ” alem biter, ortam biter, Çarşı bitmez ” diyerek çarşının varlığını devam ettirme kararı almışlardır…
Nükleer enerji santrallerine karşı duruşu, Irkçığa ve Neo Nazi karşıtı eylemleriyle, açtığı “Tam Demokrasi ” pankartıyla, eğitime destek dayanışma etkinlikleriyle, yoksul çocukların öğretimine katkı sunan Çarşı, Van’daki depremzedelere yardımda bulunarak halkların gönlünde taht kurmuşlardır.
2007 tarihinde en iyi, en centilmen taraftar ödülü ve Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik derneğinin, 2012 Empati Ödülü ” Van Üşüyor ” sloganıyla depremzedelere destek veren, Beşiktaş Çarşı taraftar grubuna verildi.
SON SÖZ
Beşiktaş’ı tüm yönleriyle değerlendireceksek eğer, onu yukarıdaki belirttiğim Çarşı faktöründen ve onun haksızlıklara karşı, yigit korkusuz duruşundan ayrı ele almak yanlış olacaktır.
” Ölümle, yaşamı ayıran çizgi, siyahla beyazı ayıramaz ki, her yolun sonunda ölüm olsada, sevenleri kimse ayıramaz ki “