STRATEJİK ORTAKLIK MODELİ İZMİR&HAMBURG
İzmir-Hamburg arası düşünülen Stratejik Ortaklık Modeliiçin önümüzdeki günlerde İzmir’den bir grup heyet Hamburg’a gelecek.
Haber: Ali Akdemir
İzmir Büyükşehir Belediyesi başkan danışmani Ruhisu Can Al‘ın hazırladığı “Stratejik Ortaklık Modeli” proje çalışması son halini aldı. Bu konuda Ruhisu Can Al, 2019 yılının temmuz ayında Hamburg’a gelir. İzmir Büyükşehir baş danışmanı, Hamburg’da koordine görevini üstlenen Ali Rıza Al ve bazı yetkililerle ön görüşmeler yapar. Hamburg’da stratejik ortaklık modelinin koordine görevini üstlenen Ali Rıza Al’da, ağostos ve eylül aylarında izmir’e yaptığı ziyaretlerde, bir takım kurum, kuruluş ve yetkililerle ön görüşmeler yaparak, projenin son halini almasına katkı verir.
ASYA’NIN AVRUPAYA AÇILAN KAPISI İZMİR İLE AVRUPA’NIN DÜNYA’YA AÇILAN KAPISI HAMBURG ARASINDA KÜLTÜREL-SİYASAL ORTAKLIK İLİŞKİLERİ
Uzun soluklu işbirliğinin kurulabilmesi için düşünülen Stratejik Ortaklık Modeli başlıklı çalışmayla ilgili, uzun yıllardır Hamburg ve Wedel kentlerinde Alman ve Göçmen toplumu arasında sosyal-kültürel çalışmalara aktif olarak katılmış destek vermiş, belli bir birikim ve deneyim sahibi olan izmir sevdalısı olan Ali Rıza Al, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada ” Amacımız Asya’nın Avrupaya açılan kapısı izmir ile, Avrupa’nın dünya’ya açılan kapısı Hamburg kentleri arasında, günümüzde birbirleriyle aralarında ekonomik, siyasi, kültürel ilişkiler kurmalarını önemli görmekteyiz. Devletlerarası kurulan ve çok ağır, verimsiz işleyen ilişkilere kıyasla kentlerin birbirleri ile kurduğu ilişkiler çok daha pratik ve hızlı işlemektedir. Tüm dünyada yerelin önemi artmaktadır. Kentler arasındaki ilişkiler her geçen gün daha dinamik bir hal alırken, kardeş şehir ilişkileri ise yerini başka parametrelere bırakmakta ve bu bağlamda “ortaklık ilişkileri” ağırlık kazanmaktadır” dedi.
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE, TEORİDEN PRATİĞE KENT DİPLOMASİSİ
Stratejik Ortaklık Modeli projesinde özetle şu görüşlere yer verilmiştir. Soğuk savaş sonrası yaşanan küreselleşme süreci, paradigmayı derinden sarsarak ulus altı yapıların güç kazanmasını ve küresel sahneye çıkışını hızlandırmıştır. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin hızlı gelişimi, kentleri bu teknolojilerin test edildiği ve uygulandığı büyük laboratuvarlar haline getirmiş, bunun karşılığında kentler giderek artan refah, yatırım ve muazzam gelişimin etkisiyle 90’lı yıllardan itibaren uluslararası toplumda söz sahibi olmaya başlamışlardır.
Küresel sistemde özellikle 1980 sonrasına tekabül eden dönemde ivmesi artarak ilerleyen küreselleşme akımı, ekonomi başta olmak üzere pek çok konuda eski dünya düzenini değiştirirken, yeni küresel düzen işleyişinde işbirliği, kolektif çaba ve karşılıklı faydaya dayanan “ağ toplumu” kavramı önem kazanmıştır.
Söz konusu düzen, kentlerin de rolünü değiştirmiş ve dönüştürmüştür. Böylelikle kentler sınır aşan sorun boyutlarına yerelde çözüm üreten ve bu çözüm önerilerini küresel bir ortak akla dayandıran, birbirinden öğrenebilen mekansal örgütlenmeler haline gelmişlerdir. Dolayısıyla kentlerin küresel ilişkilerin önemli bir oyuncusu haline geldiği söylenebilir. Birleşmiş Milletler (BM) dünyadan birçok devletin katıldığı zirvelerde kentlerin artık “uluslararası aktör” olarak görülmesi gerektiğini vurgulamıştır. Nitekim BM 2015 yılında kabul ettiği Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin (SDGs) başarılması yolunda kentlerin rolünü tescillemiştir.
Bunun yanı sıra hızlı işleyen küresel kent ağları ekonomik ve sosyal ilişkiler açısından çok önemli hale gelmiştir. Başarılı kentler ekonomik ve sosyal ilişkilerde kendi devletlerinin sınırlarını zorlamaya hatta aşmaya ve doğrudan ilişkiler kurmaya başlamışlardır. Bu ilişki biçimi “kent diplomasisi” olarak da adlandırılmaktadır. Kent diplomasisi ile kentler, her iki taraftaki paydaşları ve temsilcileri aracılığı ile doğrudan ilişki kurarak tecrübe, insan, sermaye ve kültür akışını gerçekleştirmektedirler. Bunun yanında bölgelerindeki doğal yaşama ve kentin çıkarlarının temsiline ilişkin de olmak üzere lobi faaliyetleri, proje ortaklıkları ve STK’lar arası diyalog kurulması vasıtası ile kent diplomasisini işletebilmektedirler.
İzmir ve Hamburg Örneğinde Stratejik Ortaklık
Tam bu koşullar altında, İzmir ve Hamburg arasında kurulması planlanan stratejik ortaklığın temel motivasyonu siyasi perspektifi değiştirmek ve bu perspektifin odağını kentlere kaydırmaktır. Değişen perspektifte İzmirlilerin bir Hamburg kent algısı, Hamburgluların bir İzmir kent algısına sahip olmaları amaçlanmaktadır.
Hamburg ve İzmirlilerin birbirlerinin kentini tanıma ve keşfetme isteği, ortak paylaşımların artması ve işbirliğinin yeni kurumlar yaratılarak zenginleştirilmesi karşılıklı algıyı olumlu yönde güçlendirecektir.
Bu bakımdan Hamburg kent vizyonunu dünyaya tanıtan ‘Hamburg Ambassadors’ programı ve yanı sıra ‘Hamburg Marketing GmbH’, ‘Hamburg Tourismus GmbH’, ‘Hamburg Invest’ gibi kuruluşlar İzmir için son derece kıymetli ve yol gösterici örneklerdir.
Stratejik Ortaklık Modeli yukarıdaki örnekleri içeren ve bu örnekler üzerinden karşılıklı öğrenme, iş süreçleri geliştirme ve ortak bir çalışma zemini üzerinden yükselecek kurumlar yaratmaya dayanan bir vizyoner çabanın ürünü olacaktır.
İzmirlilerin bir Hamburg kent algısı, Hamburgluların bir izmir kent algısına sahip olmaları amaçlanmaktadır.
KENTLERİN ROLÜ
Hâlbuki bugün Türk toplumu, önyargılara kapılmadan Alman toplumunun tarihi, kültürü, karakteri ve hayat tarzına dair her gün yeni bir bilgi edinebilir ve dağarcığını zenginleştirebilir.
Aynı durum Alman halkı için de geçerlidir. Kuşkusuz bunu başarmada iki ülkenin yerel yönetimlerine önemli bir görev düşmektedir. Dikkatli bakıldığında, gayet başarılı ortak projeler ve uzun soluklu işbirliğine rağmen, kardeş kent ilişkileri genelde belediyecilik ilişkileri içerisine hapsolmakta ve böylece bir çeşit kardeş kentlerin toplumlarının birbiriyle kaynaşmadığı “belediye kardeşliği” yapılmaktadır.
Hem Almanların Türkiye’ye, hem de Türklerin Almanya’ya karşı bakış açısına farklı bir boyut kazandırmak için kentler son derece anahtar bir role sahiptir. Bu bağlamda, Türk ve Alman kentleri ortak iletişim ve tanıtım stratejileri, etkinlikler, vizyon ve politika belgeleri, değişim programları oluşturarak ve hatta karşılıklı temsilcilikler açarak Türk ve Alman halkının karşılıklı önyargılarından kurtulmalarını sağlayabilirler.
COĞRAFİ KONUM
Hazırlanan proje taslağında tüm bağlar göz önünde bulundurulduğunda İzmir ve Hamburg için şu tespitler yapılmıştır.
Her ikisi de tarihi liman kentidir. İki limanın en önemli özelliği, kentin doğal bir parçası gibi kentin içinde konumlanmasıdır. Hamburg, liman ekono-misi, akıllı liman yönetimi ve liman bölgesi kentsel dönüşümde dünya çapında örnek uygulamalar geliştirerek bu durumu avantaja çeviren bir kent olmuştur. İzmir, bu konularda Hamburg ile işbirliği geliştirmek arzu-sundadır.
İzmir konumu itibariyle Asya’nın Avrupa’ya, Hamburg Avrupa’nın dünyaya açılan kapısıdır.
NÜFUS
Metropol merkez ve çevresiyle beraber iki kentin nüfus büyüklükleri bir-birine denktir.
SİYASET
İkisi de sosyal demokrat kent vizyonuyla yönetilmektedir.
SOSYO-DEMOGRAFİK YAPI
İkisi de göçle zenginleşen kozmopolit bir kent görünümü çizmektedir. Bu nedenle İzmir ve Hamburg, göç ve uyum alanlarında beraber yeni bir si-nerji yaratabilecek tecrübe ve birikime sahiptir.
KENT VİZYONU
İkisi de dünyadaki gelişmeler ve değişen dinamiklere göre kent vizyonu belirlemektedir.
Hamburg, yarattığı kent vizyonuyla sadece Almanya’da değil dünyada da adından bahsettirmektedir. Örneğin, liman bölgesini kapsamlı bir şekilde yeniden planlayan “HafenCity Kentsel Dönüşüm Projesi” NY Times gazetesinde haber olmuştur. Aynı şekilde “Bahrenfeld Science City” projesiyle, dünya çapında bir bilim kenti olma hedefiyle Bahrenfeld semtinin imar planlarını değiştirilmekte, proje kapsamında elektron ve atom çalışmalarının yürütüleceği enstitüler ve diğer idari binaların yapımı planlanmaktadır.
Yine “Hamburg Smart Port” projesi kapsamında akıllı liman yönetimi yapılmakta ve ihtiyaç duyulan elektrik enerjisi yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanmaktadır. Bunun yanı sıra “Hamburg Intelligent Transportation System” (ITS) projesi, 2021 yılına kadar kent genelinde akıllı trafik sistemlerini yaygınlaştırmayı ve ulaşımda bütünüyle otonom araçlara geçişi hedeflemektedir. Bu kapsamda Hamburg 2021 yılında Dünya Akıllı Ulaşım Kongresi’ne ev sahipliği yapacaktır.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer öncülüğünde hazırlanan 2020-2024 Stratejik Planı kapsamında İzmir’in bir dünya kenti olması hedeflenmektedir. Tıpkı Hamburg’ta olduğu gibi, İzmir’in de sürdürülebilir kentsel gelişimde yeni nesil teknolojilerden yararlanmayı hedefleyen dijital kent gündemi vardır. Akıllı Şehir kapsamında yürütülen çalışmalara her geçen yıl daha fazla yatırım ayrılması planlanırken, bu kapsamda yürütülen çalışmaların ”dayanışma ekonomisine yönelik iyi örnekler” yaratması da amaçlanmaktadır. Örneğin, İZCOIN adı verilen ve tamamen İzmir’e özgü bir projeyle, bireylerin yapacağı gönüllü çalışmalar ve faaliyetler karşılığında hesaplarına dijital para yüklenmesi ve yine bu paranın sosyal, ekonomik ve kültürel ihtiyaçların karşılanması amacıyla kullandırılması öngörülmektedir. İzmir, bu ve bunun gibi örnekleri çoğaltma amacıyla kentin sosyal kapasitesini güçlendiren ve büyüten her türlü işbirliğine açık olup, katkı vermeye hazırdır. Blockchain teknolojileri ve altyapısı konusunda özel şirketlerin tercih ettiği ve bu hususta uluslararası birçok etkinliğe ev sahipliği yapan Hamburg, Avrupa’nın öncü kentleri arasında yer almakta ve İzmir için büyük bir önem taşımaktadır.
DOĞA & ÇEVRE & SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
• İzmir Büyükşehir Belediyesi kurumsal ve kentsel sürdürülebilirlik alanın-da önemli çalışmalar yürütmektedir. Geçtiğimiz sene Türkiye’den 26 be-lediyenin bir araya gelerek kurduğu Sürdürülebilir Kentsel Gelişim Ağı’nın sekretarya görevini yürüten İzmir Büyükşehir Belediyesi, ilçe be-lediyelerinde sürdürülebilirlik ofisleri kuran ve temsilciler belirleyen tek büyükşehir belediyesidir.
Sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin yerelleşti-rilmesi (Localizing the SDGs) için koordinasyon ve vizyon ortaklığına da-yalı özgün bir yol haritası hazırlayan İzmir Büyükşehir Belediyesi, yenile-nebilir enerji, su ve atık yönetimi, girişimcilik, inovasyon, demokratik ka-tılım gibi temel sürdürülebilirlik alanlarında birikim ve tecrübelerini Hamburg’la paylaşmaya hazırdır. Bu amaçla karşılıklı deneyim paylaşımı-na dayalı ortak panel, konferans ve çalıştaylar düzenlenmesi ikili ilişkilere farklı bir boyut katacaktır.
Hamburg 2011 yılında Avrupa Yeşil Başkent ödülü almıştır. İzmir ise yeşil başkent olabilmek için ciddi ve kararlı çalışmalar yürütmektedir. Bu kap-samda, İzmir Büyükşehir Belediyesi 2017’de uzmanların katılımıyla çalış-tay düzenlemiş ve bu çalıştay sonucunda “yeşil altyapı stratejisi” oluştu-rulmuştur. Ayrıca, geçtiğimiz yıl Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) yeşil şehirler eylem planı (Green Cities Action Plan-GCAP) hazırlanması için İzmir’e 300 bin euroluk hibe sağlamıştır. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Belediye Başkanları Küresel İklim ve Enerji Sözleşmesi çerçevesinde, İzmir’in 2030 yılına kadar karbon salınımını azaltma taahhüdünü %40’a çıkarmıştır. Özetle iklim değişikliği, biyoçeşitlilik, dirençlilik ve yeşil altyapı gibi konular İzmir ve Hamburg’un kesişim kümesi içinde yer almakta, iki kentin ortak işbirliği ve dayanışma sergileyebileceği bir potansiyel oluşturmaktadır.
İki kent de lojistik alanındaki rekabetçi konumunu güçlendirmeye çalış-makta, bu kapsamda sürdürülebilir stratejiler ve uygulamalar geliştir-mektedir. İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentte yolcu ve yük taşımacılığı-nın Avrupa standartlarında ve bilimsel kıstaslar ışığında yapılabilmesi hedefiyle İzmir Sürdürülebilir Kentsel Lojistik Planı’nı (LOPİ) hazırlamış ve Türkiye’de bu planı hazırlayan ilk kent olmuştur. Hamburg’un da sürdürülebilir lojistik alanında önemli çalışmalarının olduğu bilinmektedir. Kuşkusuz bu alan iki kentin güç birliği yaparak, ortak çalışmalar geliştirmesine imkan tanımaktadır.
STRATEJİK AMAÇ VE HEDEFLER
Gücünü farklılıkların ahenk içinde, bir arada yaşamasından alan, dünyadan öğrenen ve dünyaya ilham kaynağı olan, refahın, adaletin ve doğayla uyumun yaşamın her anıyla bütünleştiği bir şehir olmak.
Vizyonumuz
Gücünü farklılıkların ahenk içinde, bir arada yaşamasından alan, dünyadan öğrenen ve dünyaya ilham kaynağı olan, refahın, adaletin ve doğayla uyumun yaşamın her anıyla bütünleştiği bir şehir olmak.
Misyonumuz
Halktan aldığı gücü, şehrin müşterek menfaatlerini ve sürdürülebilir gelişimini gözetecek şekilde kullanan, yenilikçi bir belediye hizmeti sunmak.
Stratejik Amaçlar ve Hedefler
4. İzmirlileri kendilerine dair kararlara katabilmek, kararları şeffaf ve denetlenebilir hale kavuşturmak ve kent hakkı ve aidiyetini İzmir kültürünün ayrılmaz bir parçası haline getirmek.
4.1. Barış ve adalet: Barışçıl ve herkesi kapsayan toplumsal mutabakat teşvik edilecek, herkesin adalete erişimine destek verilecek, insanların ve tüm canlıların haklarının savunulmasına destek verilecek.
4.2. Cinsiyet eşitliği, çocuklar, gençler ve dezavantajlı topluluklar: Kent yaşamında toplumsal cinsiyet eşitliği desteklenecek, kadınların toplumdaki konumu güçlendirilecek; çocuklara, gençlere ve tüm dezavantajlı topluluklara eşit yaşam hakkı sağlanacak.
4.3. Eşitsizliklerin azaltılması: İzmir’in ürettiği değer ve refah şehrin tüm mahalleleri ve köylerinde dengeli bir şekilde dağılacak.
4.4. Kent hakkı ve aidiyeti: Güvenliğin, huzurun ve kent hakkının korunduğu bir toplumsal ortam oluşturulacak.
4.5. Dijital dönüşüm: Sürdürülebilir kentsel ekosistem yönetimi ve verimliliğini katılımcı bir dijital dönüşüm aracılığıyla geliştirmek
SONUÇ BİLDİRGESİ
Projenin sonuç bildırgesinde ağırlıklı olarak şu görüşlere yer verilmiştir
Buradan hareketle, stratejik ortaklık kapsamında şu temel yapılar ön görülmüştür:
Koordinasyon Kurulu (Kurul)
Hamburg Eyalet Yönetimi ve İzmir Hamburg Temsilciliği / Hamburg İzmir Temsilciliği
İki ülkenin konsoloslukları
Bu modelin ana destekleyicileri olarak kabul edilmektedir.
Kamu, akademi, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör temsilcilerinin yer alacağı Koordinasyon Kurulu İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde oluşturulacaktır. Kurul, Hamburg Eyalet Yönetimi ile beraber ortak çalışma grupları oluşturacak ve gerektiğinde bu çalışma gruplarını Hamburg temsilciliği bünyesinde kurabilecektir. Bunun yanı sıra kurul, vizyon belirleme, strateji hazırlama ve stratejinin belirli bir çalışma takvimine göre uygulanması konusunda yetkilidir. Kurul 2 ayda en az bir defa gündemli toplanacaktır.
Koordinasyon kurulu bünyesinde oluşturulacak çalışma gruplarının alanında uzman ve yetkin kişilerden yer alması planlanmıştır. Her bir çalışma grubu, Almanya’daki denk/eşdeğer bir yapıyla iletişime geçebilir, fikir alışverişinde bulunabilir ya da ortak çalışmalar gerçekleştirebilir. Tüm çalışma grupları, kendi alanlarına dair görüş ve önerileri içeren bir raporu koordinasyon kurul toplantısı öncesinde sunacaktır.
izmir Hamburg Temsilciliği,
koordinasyon kurulunun hazırladığı stratejiye bağlı olarak faaliyetlerini sürdürülecek ve gerektiğinde kurulu yazılı olarak bilgilendirmek koşuluyla kendi çalışma takvimini oluşturacaktır.
Hamburg İzmir Temsilciliği,
Hamburg Eyalet yönetiminin yönlendirmesi doğrultusunda çalışacaktır. İşleyişi doğrudan Hamburg Eyalet yönetimince belirlenecektir