Kutuplaşmanın kimseye faydası yok

Röportaj: Nebahat Uzun

HAMBURG- 23 Şubat Hamburg Eyalet Parlamentosu seçimlerinde SPD’nin eyalet listesinde 28. sıradan yeniden aday olan Hamburg Eyalet Parlamentosu Milletvekili Güngör Yılmaz ile, bugüne kadar yapmış olduğu ve bundan sonra yapmak istediği çalışmalarla ilgili sohbet ettik:

– Milletvekili olduktan sonra yaptığınız çalışmalardan birkaç örnek verebilir misiniz?

G. Yılmaz: Yapılan işin mevcut talep ve ihtiyaca cevap vermesi önemli. Siyasete girdikten sonra, “alışılagelmiş siyaset anlayışıyla” başta göçmen kökenliler olmak üzere, neredeyse hiç ulaşılamayan geniş halk kesimleri olduğunu gördüm. Onlara ulaşmayı ve yaşadıkları şehirde nelerin olup bittiği ve siyasette alınan kararlar hakkında bilgilendirmeyi ve hatta ortak etmeyi kendime hedef edindim. Her oturumun ardından bir bülten yayınlıyor ve bu bilgilendirmeyi bir milletvekilinin üstlendiği sorumluluğun bir parçası olarak değerlendiriyorum. Değişik çevrelerin Hamburg’daki etkinliklerden haberdar olması ve mümkün olduğu kadar çok faydalanabilmesi için Türkçe-Almanca bir etkinlik takvimi çıkarıyorum. Bu vesileyle Alman nüfusu Hamburg’daki Türkiye kökenlilerin kültür ve sanat faaliyetlerinden haberdar olabiliyor. Ayrıca Hamburg’da Almanca dışında da bir üst seviyede kültür ve sanat faaliyeti olduğunu görüyorlar.

– Özellikle kültürel alanda faaliyetleriniz var. Kültürün siyasette rolü nedir?

G. Yılmaz: Üzerinde önemle durduğum konuların başında kültür, spor ve kadın çalışması geliyor. Yerli ve göçmen toplumun anlaşmasında kültürün ve sporun rolü küçümsenemez. İki tarafında bu yönde çaba harcaması lazım. Kentimizin çeşitliliğiyle övünüyorsak, kentin kültür kurumları bu çeşitliliği dikkate alan adımlarda bulunmalı. Türk kökenlilerin toplumdaki oranları, tiyatro seyircisi rakamlarına yansımıyorsa, sanat kurumu yönetimlerinin bu insanlara nasıl ulaşacakları hakkında bir planları olmalı. Bu nedenle Thalia ile iş birliği halinde üç repertuvar oyununun Türkçe üstyazıyla programa alınmasını sağladım. 800 kişinin seyrettiği Almanca oyunun aynı anda Türkçe üstyazıyla gösterilmesi Almanya’daki varlığımızın değişik ortamlarda görünürlüğü ve algısı açısından da önemli. Bu yönde çalışmaların artması gerektiğine inanıyorum.

– Kadınlara yönelik ne gibi çalışmalarınız var?

G. Yılmaz: Kadınlarımıza ulaşmak ve onları birçok alanda var olan imkanlar hakkında bilgilendirmek benim için çok önemli. Bunu kadın vekil olarak elbette daha kolay yapabiliyorum. Örneğin düzenli olarak organize ettiğim bilgilendirmeli kadın kahvaltıları büyük ilgi görüyor. İstek üzerine ücretsiz Almanca kursları düzenliyorum. “Hamburg Kadınlar Meclisi” adı altında partiler üstü bir çalışma başlattım. Hamburg Eyalet Kadınlar Konseyi Başkanı Cornelia Creischer ilk toplantımızda, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü ikinci toplantımızda konuşmacımız oldu. Her iki toplantıda farkındalık oluşturma anlamında çok verimli bir çalışma oldu. Bu çalışmalara ihtiyaç olduğunu görüyorum ve partiler üstü ve her kesimi içine alan bir yapı olmasına özen gösteriyorum.

– Çocuklara yönelik çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

G. Yılmaz: Hamburg Parlamentosunda kısa bir müddet önce Çocuk Haklarının Anayasaya girmesine yönelik bir karar çıkarttık. Federal Anayasaya alınması için güzel bir girişim. Ama hepsinden önemlisi çocuk hakları konusunda farkındalık oluşturmak için önemsiyorum. Ayrıca çocuklarımızın okul dışı eğitiminde sanatsal birikimlerinin olmasının onlara ilerdeki yaşamlarında ve kariyerlerinde çok faydalı olacağına inandığım için bu yönde çalışmalarım var. Çocuk tiyatrolarında hem aileler çocuklarıyla birlikte güzel bir etkinlik yaşamış oluyor hem de çocukların sanatsal ve farklı düşünme kabiliyetleri gelişiyor. Ancak giriş fiyatları aileyi zorlayabiliyor. Onun için sponsorlu ve tiyatrolarla iş birliği içinde çok uygun imkanlar oluşturup ailelerimize sunuyorum.

– Milletvekili olarak insanların sizden ne gibi bir beklentisi var?

G. Yılmaz: Öncelikle siyasetçilerin dürüst, samimi ve ulaşılabilir olması ve burada yaşadığı sorunlarda yardım bulabilmesi. Ev bulamama, aile içinde veya çocuk eğitiminde yaşanan sorunlarda nereye baş vurabileceğini bilmeme, devlet daireleri ile yaşanan sıkıntılar gibi. Bunların bir kısmı bilgi eksikliğine dayanıyor ve çözümü kolay. Bazıları maalesef öyle değil. Siyasette ve kent yönetiminde karşılığını bulmalı ve ele alınıp çözümler üretilmeli. Örneğin devlet dairelerinde bazı vatandaşların karşılaştığı olumsuz tutumlar son zamanlarda arttı gibi görünüyor. Bu Almanya’da sağ ve popülist akımın etkisi olabilir. Bu konunun üstüne ciddi bir şekilde gitmemiz gerekiyor. Eyaletlerin federal karar olmadan göç, çifte vatandaşlık, mülteciler, vize ve birçok benzer alanda kendine özgü yasa yapma, hareket etme şansı yok. Yani bir eyalet siyasetçisinin bu konularda insanlara, vaatlerde bulunması kulağa hoş gelebilir ama aslında samimiyetsizliktir. Ben milletvekilliğimde yerine getirilmesi mümkün olmayan vaatler ve insanların kutuplaşmasına neden olan soyut ideolojik tartışmalar yerine, somut Hamburgluların birebir faydalanacağı çalışmalara ağırlık verdim ve vereceğim.

– Bir milletvekilinin ulaşılabilir olması sizce ne kadar önemli?

G. Yılmaz: Bu benim için çok önemli. Telefon numaram binlerce kişide var ve arıyorlar. Bunlar bazen konut sorunu, bazen vize sorunu, bazen gençlik daireleriyle yaşanan sorunlar oluyor. Ayrım yapmadan davet edildiğim, benim dünya görüşümle uyuşmayan kurum, dernek ve inisiyatiflerin etkinliklerine katılıyorum. Ne kadar farklı düşünürsek, düşünelim, hangi inançtan olursak olalım, mutlaka diyalog içinde olmalıyız. Özellikle benim gibi düşünmeyen, yaşamayan, hissetmeyen insanlarla diyalog kurmaya çalışıyorum. Birbirimizi anlamak, empati kurmak için. İnsanların konuşarak sorunları ve ön yargıları yenebileceğine inanıyorum. Kutuplaşmanın kimseye getirisi yok.

– Seçmenlere neler söylemek istersiniz?

G. Yılmaz: Mutlaka oy haklarını kullanmalarını gerekiyor. En büyük umudum seçimlere katılımın yüksek olması. Seçim hakkı günümüzde bile başka ülkelerde insanların hayatını ortaya koyarak uğruna mücadele ettiği büyük bir nimettir. Kullanılmayan her oy ırkçı ve aşırı sağ partilerin güçlenmesine yarayacaktır. Ben SPD’nin eyalet listesinde 28. sıradan adayım. Eyalet listesi sarı olanı ve seçim bölgesi listesinden daha kalın olanı. Her seçmenin bu liste için beş oyu var. Ben de Güngör Yılmaz olarak elbette seçmenlerin oylarını ve desteğini umuyorum ve benim için de tercihli oylar çok önemli. Yani seçilebilmemiz ismimizin yanındaki çarpı işareti için öngörülmüş yuvarlaklara verilecek oylara bağlı.

Bilgi Hattı: guengoer.yilmaz@hamburg.de
0177/735 34 83

Kaynak: POSTAKTÜEL