AYSEL öZKAN’LA SEÇİMLER ÜZERİNE SÖYLEŞ


ALTONA’NIN SEMPATİK GÜLEN YÜZÜ AYSEL ÖZKAN

Özel Röportaj: Ali Akdemir/Fotoğraflar: Ali Akdemir

Hamburg’da 26 mayıs’ta yapılacak yerel seçimler ve Avrupa Parlemento’su seçimleri öncesi SPD Altona belediye meclis üyesi adayı Aysel Özkan’la bir özel bir söyleşi gerçekleştirdik.

3.KEZ ADAY

İlk kez 2011 yılında Sol Parti’den Altona belediye meclisine seçilen Özkan, 2014 yılında Sol Partide’den ikinci kez belediye meclisine seçilir. 2015 yılında sol partiden ayrılıp, kısa bir süre bağımsız kalan Özkan, daha sonra SPD parti’sine geçer. Aysel Özkan hala SPD Partisi’nden Altona belediye meclis üyesi’dir ve üçüncü kez SPD’den belediye meclis üyeliğine seçilmek için 26 mayıs seçimlerinde adaydır.

Ali Akdemir: Bize kendinizi tanıtırmısınız?

Aysel Özkan: Malatya doğumluyum. 7 yaşıma kadar Malatya’da yaşadım ve daha sonra İzmir’e taşındık. 13 yaşındayken Hamburg’un Altona ilçesine ailemin yanına geldim ve 38 yıldır’da aralıksız Altona’da yaşıyorum. Bu ara çocukluğumda kısa bir dönem yaşadığım izmir’i çok sevdiğimi ve İzmir’i benim 2. Memleketim gibi gördüğümü ve hissettigimi belirtmeliyim.

İzmir’in sükunetini, çağdaş sakin insanlarını, Deniz’ini ve toplumsal-sosyal barışa olan katkılarını ilgi ve beğeni ile karşılıyorum.

Buraya geldikten sonra okul eğitimime devam ettim. Orta okul, lise derken üniversiteye geçtim. Üniversitede sinema eğitimi aldım. Film yapımcısıyım. Aynı zamanda Almanca öğretmeniyim. Şu anda yetişkinler için Almanca öğretmenliği yapıyorum. Ayrıca 2011 yılında A5 formatında iki dilli, 7-11 yaş gurubu çocuklar için Madam Sivrisinek- Madam Mücke isimli Pedagojik içerikte bir öykü kitabı çıkarttım.

Ali Akdemir: Seçimlerde adaylığınız ve yapmayı planladığınız çalışmalarla ilgili bize bilgi verirmisiniz?

Aysel Özkan: Wahlkreisliste’de ( Altstadt-Sternshanze ) 2’nci sıradan, Bezirksliste’de ise 20’inci sıradan adayım. Şu anda hala belediye meclisinde görev yapıyor ve 3 komisyonda faaliyet yürütüyorum. Eğer tekrar seçilirsem bu komisyonlardaki çalışmalarıma devam etmek istiyorum.

Bu Komisyonlar Şunlardır.

1- Sasig ( Sosyal, iş, yaşlılar, entegrasyon ve eşitlik)

2- Kültür ve Eğitim Komisyonu

3- Mülteciler için özel Komisyon

Ali Akdemir: Sosyal Demokrat bir gelenekten’mi geliyorsunuz?

Aysel Özkan: Evet sosyal demokrat bir aile geleneğinden geliyorum. Bu geleneği ve duruşumuzu Almanya’da da devam ettirdik. Adaletli, sosyal, eşitlikçi, hukuğun üstünlüğünün olduğu bir toplumda yaşamak, bu değerleri yaşatmak ve daha da geliştirmek sosyal yani toplumsal barış, farklı ulusların birlikte huzur ve sükunet içinde yaşamaları için çok önemlidir.

Bu değerler evrenseldir ve ırk din dil gözetmeksizin her kesi yasa önünde eşit görür.

Almanya’da Sosyal demokrat hareketi ve parti’nin geçmişini araştırdım. Ve SPD’ye çok yakın olduğumu gördüm.

BAKMAK VE GÖRMEK!!! BUNLAR ARASINDAKİ FARKI BİLMEK GEREK

Yaşadığımız ilçede bir çok sorunlar ve düzeltilmesi gereken durumlar var. Bunları görebilmek ancak çare üretebilir.

Ben yaşlıların ve evsiz insanların, mültecilerin ve çocuklarının durumunu yakından izliyor fraksiyonumla beraber kalıcı projeler üretmeye çalışıyorum. Örneğin yaşlı insanların ev sorunları ve boş zamanlarını değerlendirme sorunlarıyla yakından ilgileniyorum.

SPD HALK PARTİSİYDİ VE HALK PARTİSİ OLARAK DA DEVAM ETMEKTE

Hayat sürekli değişim ve dönüşüm içersindedir. Sosyal Demokrat Parti’de kendini güncel gelişmelere göre uyarlamaktadır. SPD hayatın değişen şartlarına göre yaratıcı bir şekilde projeler üretebiliyor. Toplumsal sorunlar tarihin gelişim seyri içersinde kendini zorladığında, SPD geçmişine yönelik adımları rahatlıkla atabiliyor. SPD parti yönetimi, angeje olan insanlara olanaklar sunuyor. Parti’nin tabanından gelen, parti ilke ve programlarını hayata geçirmede başarılı olabiliyor ve önemli bir birikime sahip olmak gerekiyor.

Ali Akdemir: SPD’de Örnek aldığınız politikacı kimdir?

Aysel Özkan: Willy Brandt

Barışa sunduğu katkılarıyla, tutarlı Sosyal Demokrat çizgisiyle, harekete kazandırdığı değerleriyle sevdiğim, beğendiğim ekol politikacılardan birisidir.

Ali Akdemir: Altona’da bulunan güzide takımlarımızdan olan, İnter Hamburg kendilerine saha ve klüp lokali verilmediği için lig’den çekilme kararı aldı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Aysel Özkan: Ben spor ile ilgili komisyonda yer almıyorum. Ama bu konuda araştırıp yapılacak bir şey varsa gündeme taşımayı ve gerekli yerlere iletmeyi kendime bir görev bilirim. Bu konuda arkadaşlarla görüşmeye hazırım.

Ali Akdemir: Boş zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aysel Özkan: Genelde çok yoğunum. Pek kendime vakit ayıramıyorum. Ama zaman zaman yürüyüş yapmak, bisiklete binmek, yüzmek, film izlemek hobilerimin arasında yer alıyor.

Ali Akdemir: Klasik bir soru ama, en son okuduğunuz kitaplar?

Aysel Özkan: En son okuduğum kitaplar arasında Ayşe Kulin’in “Veda” , “Nefes nefese” , Elif Şafak’ın “Havva’nın üç kızı” ve Ece Temelkuran’ın “Devir Dilsiz Kuğular” zamanı adlı kitaplar var.

Ali Akdemir: Son sözlerinizi alalım?

Aysel Özkan: Vakit bulursam eğer tekrar film yapmak ve öykü yazmak istiyorum. Ayrıca sol parti’den ayrıldığımda SPD’ye geçmemde bana destek olan aynı partide birlikte mücadele ettiğim arkadaşım BEHÇET ALGAN’A sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.