Hoşgörülü Kadınlar Grubunun kahvaltısına konuk olan psikolog Tülay Durlanık, özgüven edinme konusu hakkında bilgiler verdi.
Hamburg’un Bergedorf İlçesinde, Eyalet Parlamentosu Milletvekili Güngör Yılmaz organizesinde ayda bir toplanan Hoşgörülü Kadınlar Grubunun konuğu bu kez psikolog Tülay Durlanık oldu.
Güngör Yılmaz’ın kısa selamlama konuşmasının ardından Tülay Durlanık, “Kadın ve Özgüven” üzerine konuştu. Durlanık, ataerkil toplumlarda kadın-erkek davranış klişelerinin ve kız çocuğu eğitiminin, kadının özgüven kazanmasına engel olduğunu ifade etti. Davranış biçimleri gelenekle belirlenmiş sınırların dışında olan kızlar, kadınlar hakkında ‘Bu ne biçim kız?’ veya ‘Millet ne diyecek?’ şeklinde yorumlar getiriliyor. Bu da ciddi bir özgüven zedelenmesine neden oluyor” şeklinde konuştu.
“Ben bunu istiyor muyum?” sorusunu
Durlanık, özgüven eksikliğinin ve bundan kaynaklanan “hayır diyememenin” psikolojik rahatsızlıklara neden olabilecek boyutuna dikkat çekerek, insanın kendi isteği dışında, toplumun bilinçli, bilinçsiz baskısının neden olduğu beklentileri doğrultusunda sergilediği yaşam ve davranış şeklinin özgüven tahribatına yol açtığını kaydetti. Bu nedenle herkesin davranışları ve yaşam tarzı konusunda kendisine ‘Ben bunu istiyor muyum?’ sorusunu yöneltmesi gerektiğini sözlerine ekleyen psikolog, “Özgüven eksikliği antrenman ve egzersizlerle giderilebilinir. Bunun için yöntemler kişiye göre değişken olabilir” dedi.
“Sana Ne, Kime Ne” ile noktaladılar
Güngör Yılmaz, son Türkiye tatilinden örnek vererek kadınların ataerkil toplumda kendilerinden beklenene cevap vermek için çok kez iki arada bir derede kaldıklarını ifade ederek, “En basitinden bir akraba ziyaretine gittiğinizde, tüm erkekler koltukta rahar rahat oturup sohbetlerine kesintisiz devam ederken, aynı ortamda kadınlardan ise çaydı, pastaydı, yemekti, getir-götür gibi hizmet bekleniyor ve bu çok normal algılanıyor” dedi.
Toplantıya katılan kadınlar Tülay Durlanık’a yaşamlarından örneklerle sorular yöneltip, kendisinden tavsiyeler aldılar.
Her toplantıyı parça söyleyerek bitiren kadınlar, bu kez Ajda Pekkan ile özdeşleşen sözleri Ülker Aker, bestesi Filippos Nikolaou’a ait, günün konusuna da çok iyi uyan “Sana ne, Kime Ne” parçasını hep bir ağızdan, akapella tarzda söyleyerek noktaladılar.