Almanya’nın Schleswig-Holstein eyaletine bağlı Wedel kasabasında, Hüseyin ve Hasan NAK kardeşlerin, Ev.-Luth. Kirchengemeinde Wedel yetkililerine 2021 yılının Aralık ayında Müslüman mezarlığı için verdikleri dilekçeye 1 Eylül 2023 tarihinde olumlu yanıt geldi
Yapılan görüşmeler sonucunda, Gnäterkuhlenweg 27, Wedel Waldfriedhof mezarlığında 48 kişilik kapasiteli Müslüman mezarlığı açılıyor.
Haber ve Fotoğraflar: Ali Akdemir
Wedel Ev.-Luth. Kirchengemeinde kilisesinin Waldfriedhof mezarlığında Müslümanların kullanımına özel tahsis edilen bölümde tabutlu veya tabutsuz kefenli definler yapmak mümkün olacak. Mezarlıkta 48 defin için yer açıldığı öğrenildi. Mezarlık, düzenlenen törenle hizmete açılacak. Müslüman mezarlığının kapasitesinin dolması durumunda ileride genişletilebileceği belirtildi.
Wedel ve çevresinde yaşayan Müslümanların yaklaşık 700 metrekare üzerine kurulacak mezarlıkta cenazeleri İslami usullere göre defnedilecek.
WEDEL’DE YAŞAYAN TÜRKLER BU ŞEHRİN BİR PARÇASI!
Konuyla ilgili görüştüğümüz mezarlık açılması girişimini başlatan İnak kardeşler, “Uzun süredir burada yaşayan Türk vatandaşları, onların çocukları ve torunları artık bu şehrin bir parçasıdır. Onay çıkan Müslüman mezarlığı buraya aitliğin ve uyumun işaretidir. 60 yıllık iş göçü hikayesinde, artık insanlarımız burada yerleşik düzene geçmiştir. Burada kalıcı hale gelmiştir. Bu noktada vefat edip, sonsuzluğa göç ettiklerinde burada toprağa verilmesi durumunda, çocuklarının ve torunlarının onları özel günlerde her zaman ziyaret etmeleri ve görevlerini yerine getirmeleri mümkündür,” dediler.
İnak kardeşler konuşmalarının devamında, ikili ilişkilerin ve iletişimin önemine işaret ederek, “Ev.-Luth. Kirchengemeinde Wedel Kilisesine ait bir mezarlığın karşılıklı güvene dayalı diyalogla yaklaşık 700
metrekarelik alanı Müslümanlara tahsis edilmiştir. Bu konuda mutluluğumuzu ifade ediyor, emeği geçen herkese iş birlikleri için teşekkürlerimizi sunuyoruz. Yalnız burada bir noktaya dikkat çekmek istiyoruz. Bizlere tahsis edilen alanın pratikte iki ay içerisinde en az bir defin işlemi ile uygulamaya geçilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde bizlere onay çıkmasından bugüne kadar değerlendirmediğimiz için bu hakkımızı yitirme durumu söz konusudur. Bu konuda herkesi sorumlu hareket etmeye davet ediyoruz,” dediler.
YORUM: ALİ AKDEMİR – “ÖLÜMLE YÜZLEŞMEK”
Yaşam kültürünün bir parçası olan ölümle gün gelecek hepimiz yüzleşeceğiz. Son zamanlarda ölümle sıkça sınanır olduk. Çevremizde son günlerde pek çok ölüm olayına tanık olmaya başladık. Dünyada sonlu bir varlık olduğunu bilmek ve ölümle yüzleşmek hepimizin kaçınılmaz sonucudur.
Françoise Dastur’a göre, “Dünyada karşımıza çıkan ölüm, hep başkalarının, özellikle de yakınlarımızın ölümüdür. Bu bakımdan ölüme dair ilk deneyim hep yas tutma deneyimidir.”
CENAZE TÖRENLERİ
“Hiç kimse, kendi ölümüne ağıt yakamaz.” – Woody Allen
İnsan türü ölümü aşmak için çeşitli ritüeller ve yas pratikleri ortaya koyar. Böylece ölen ile ilişkisini başka bir şekilde mümkün kılmaya çalışır. Tamamen yokluğunu kabul etmektense bir şekilde onun yaşamında varlığını devam ettirdiğini düşünme çabasıdır bu.
Bundan dolayı yas süreçleri ve pratikleri ölümü aşma çabasında önemlidir. Cenaze törenlerinin de anlamı burada ortaya çıkıyor. Bir yandan da bu yaşamın sonluluğunun kabulünü içerir, kaybedilen uğurlanmış, topluluğun ritüel pratiğine göre defnedilmiştir. Cenaze töreni, artık varoluşun sonuna gelmiş olan müteveffanın ölümünü tesciller. Ama aynı zamanda bir reddetmedir zira uzak âlemlere göç
eden kişiyle yine aynı tören sayesinde başka bir ilişki başlamıştır. “Öte dünya” düşüncesi de, “ruh” inancı da ölen ile ilişkide kalmanın, onu yaşamda tutmanın bir yöntemidir.
ARTIK CENAZELERİMİZ ALMANYA‘DA DEFNEDİLİYOR
60 yıl önce geçici bir süre için Almanya’ya gelen insanlarımız artık sürecin sonunda Almanya’ya yerleşmiştir. Bu tür Müslüman mezarlıklarının tesis edilmesi ve duyulan ihtiyaç gelecekte artmaya devam edecektir. Tahsis edilen mezarlık buraya aitliğin ve uyumun işaretidir. Bu noktada insanlar artık ölümlerinden sonra buraya gömülme vasiyetlerinde bulunmaktadır. Çünkü sonsuzluğa göç edenlerin yakınları Almanya’da yaşamaktadır. Ölen kişiler burada toprağa verildiklerinde yakınlarının özel günlerde kendilerini daha rahat bir şekilde ziyaret edebileceklerini düşünmektedirler. Bu tür düşünenlerin sayısı her geçen gün artmakta. Bu nedenle yaşadığımız ülkede insanların toprağa verilmesi için özel tahsis edilen mezarlıklar önem kazanmaktadır.