Gazetem.eu “Korona Virüsünde Umut Almanya’da” diye haber yapmış.
Bugün anlatacaklarıma Hamburg’da sorumsuz gazetecilik böylesi günlerde nasıl yapılır, bir örnek vererek başlamak istiyorum. Almanca bilmemek mazeret sayılmaz. Hem Almanya’da çıkan bir medya organı olacaksın, hem de Türkiye’de çıkan uyduruk haberi kaynak göstereceksin. Olmaz. Gazetem.eu “Korona Virüsünde Umut Almanya’da” diye haber yapmış. Kaynağı da Robert Koch Enstitüsü ile ilgi raporu okuyup istediği gibi yorumlayarak, Almanlar bu salgını on yıl öncesinden biliyormuş asparagasını yapan kaynaktan. El insaf, ara sor, soruştur, yetkili kurum ve kuruluşların basın büroları görevlerinin başındalar. Futbollexpress.de “Almanya’dan Müjdeli Haber” diye Post gazetesini göstererek aynı haberi yapmış. Post gazetesi ise “Almanya’dan Sevindirici Haber” başlığı ile haber yapmış. Kaynak Münih’te herhalde isim yapmak isteyen birinden. Adam Başhekim iyi mi? Bir de Elbeexpress.info’ya denk geldim. Bunlar da “Almanya, Korona virüse karşı ilaç buldu!” şeklinde kaynak olarak Yeni Çağ gazetesine dayanarak haber yapmışlar.
Göçmen basınının bu yaptığı bence tam bir sorumsuzluk örneği. Şahsen ben bu haberi okusam sıradan bir vatandaş olarak o saatten sonra ne kararname dinlerim, ne mesafe yasağı, ne salgın. Ee madem artık çare bulunmuş diye hem gevşer, hem de mayışırdım. Kıllık olsun diye gıcık tiplemelerin suratına veya ensesine ya hapşırır hatta öksürebilirim de. Şaka bir yana günde onlarca Alman medya organını tarayan biri olarak bizim uyanık hemşerilerin dışında böylesi bir habere ne denk geldim, ne de adı geçen doktorun haberini. Hadi Almancı kurnaz ve uyanıktır derler ama böylesi bir durumda bir uyanık medya organı siz misiniz, sizden başka neden kimse duymadı, diye adama sorarlar. Kim veriyor size böylesi bir özgürlüğü ve habercilik adına düpedüz sorumsuzluğu?
Akıl var izan var, Almanya’da vaka sayısı yetmiş binlere gelmiş dayanmış, ölü sayısı yedi yüzü aşmış, her akşam önümüzdeki haftalarda daha çok enfeksiyon bulaşmış hastalarla karşılaşacağız uyarısı yapılırken, yani vatandaşı, okurunu aman ha dikkatli olun, bahsi geçen kurallara uyun, tehlike daha geçmedi gibi uyarılar yapacaklarına, aslı astarı olmayan bir uydurmayı böylesi günlerde haber yapmak nasıl bir gazetecilik mantığı sormak gerek. En küçük bir umut, gelişme, iyileşme, sonuç alıcı bir çaba o denli basında yer alınıp tartışılıp, konuşulurken, medyanın hemen her türlüsüne denk gelebileceğiniz Alman medyasında böylesi bir gelişme yer edinmez mi? Bu neyin cesareti, nasıl bu türden haber yapar, yayınlarsınız ben anlam veremiyorum.
Bu haberci arkadaşlara benim dostane uyarım böyle yapmayın. Sizlerin de medya organları olarak bulunduğunuz yerde görev ve sorumluluklarınız var. Nedir bu? Haber yapmak, okuru aydınlatıp bilgi vermek. Doğruluğu kesinleşmemiş, tartışılır, teyit edilmemiş böylesine ciddi ve hassas bir konuda nasıl bu denli yüzeysel olabiliyorsunuz okurunuza açıklamanız gerekir. Bunu sizlere saldırmak veya sizleri kırıp incitmek için söylemiyorum aksine sizleri okura karşı sorumluluğa davet etmek için yazıyorum. Bunu yapmaya hakkınız yok. Okurun da, benim de böylesi vakalarda gözüm üzerinizde. Kurbanlardan biri sizin yakınınız, aile üyelerinizden birisi olabilir. Sırf siz yanlış veya eksik habercilik yaptınız diye sonuçları hesap edemeyeceğiniz yerlere kadar uzanabilir. Çok dikkatli, aşırı özenli yaklaşmak zorundasınız. İnsanlara umut verelim, karamsarlıklarını biraz dağıtalım mantığından da yola çıkılmış olsa yanlış bir yöntem. Yanlış umutların çok daha büyük hataları doğurabileceğini görmelisiniz.
Sinirime dokundu ve açıkçası rahatsız oldum. Resmen nisan şakası gibi bir şey. Ama tek farkla, sonuçları ölümcül olabilecek tatsız bir şaka. Her gün aşı bulundu kaynaklı haber okumaktan sizleri bilmem ama ben bıktım. Bu konuda ciddi, seviyeli ve otorite çevreler resmi bir açıklama yapmadan ne inanın, ne de yanlış umutlara kapılın derim. Böylesi gazeteciliği de eleştirip kınayın, onları daha seviyeli ve kaliteli gazetecilik yapmaya bıkıp usanmadan çağırın.
Kaynak: Almanyalilar.com
01.04.2020
