RKİ (Robert Koch Enstitüsü)’ye göre virüs havada bulaşıcı özelliklerini yitirmeden üç saat durabiliyor
Bunu şöyle anlamak gerekir. Neredeyse geceleri bile cep telefonu ile yatacaklar her telefon edişinizde eğer ağzınızda koruyucu maskeler yok ise, pis virüsünüzü karşınızdaki insanlara bulaştırma ihtimaliniz çok yüksek. İki kişi bir araya gelince incir kabuğunu doldurmayacak konularda gevezelik etmeyi marifet sananlar he keza yine öyle. İşte tam da bu yüzden maske takın, kendinizi emniyete almak için değil, pisliğinizi, boş boş konuşurken ona buna bulaştırmamak için. Hani mecburi görüşmeler yapmak zorunda olanları bir yana bırakalım. Ama insan dakikalarca car car karşısındakine ne anlatır, bu nasıl bir cehalet anlayan beri gelsin. Şahsen ben kişisel olarak bu türden insanlara virüs bulaşmasında bir sakınca görmüyorum. Yer yer toplumların arınması fikri o kadar da faşizan olmasa gerek.
Bu konuda hatta Çinli sağlık uzmanları tarafından yapılan bir araştırma, virüsün 4,5 metre mesafe uzaklıkta olan bir kişiye kolayca bulaşabileceğini ortaya çıkardı. Virüsün bulaşması genellikle hastalık bulaşan kişinin öksürmesi, hapşırması veya aksırması sırasında oluşan damlacıklarının 1,5 m’ye kadar yakın teması, yani dokunması ve korunmasız kişilerin solunum yollarından girmesi ile olmaktadır. Anlayacağınız öyle birbirimizi ağzının içine girerek değil, artı kimin nefesi daha çok kokuyor oyununu bir yana bırakarak sosyal mesafeyi tam da bu yüzden anlayıp, koruyup kollayarak konuşalım. Bence bu dönemde ne konuşalım, ne de dinleyelim derim. Çok lazımsa maskesiz ağzımızı dahi açmayalım.
Yine aynı kurumun incelemeleri sonucu elde edilen bilgiler ışığında bilimsel adıyla SARS-CoV-2 virüsü bakır kaplamalarla kaplı yüzeylerde dört saat yaşayabiliyor. Bu şu anlama geliyor, elinize aldığınız her bozuk parada onca virüsü bilmem kaç saatliğine yanınıza alıveriyorsunuz. Hadi hayırlı olsun. Bildiğiniz kâğıttan kartonlarda ise virüs 24 saat yaşayıp bulaşabiliyor. Postacının getirdiği paketleri bir gün bekletip açmanızı bu yüzden tavsiye ediyorlar. Çelik ile kaplı yüzeylerde ve kumaşlarda virüs 48 saate kadar yaşayabiliyor. Kumaşları en az 86 derece (var mı öyle bir çamaşır makinesi?) kaynar suda yıkamak öneriliyor. Onca elbisenin kısalıp çekileceğini şimdiden görür gibiyim ama başa gelen çekilir.
Bildiğimiz malum plastiklerde ise 72 saate kadar virüsün bulaşma tehlikesi var. Yani bazılarının iddia ettiği gibi üç değil dört gün. Metal ve cam yüzeylerde ise virüsün 6 güne kadar yaşadığına denk gelinmiş. Tabii virüsün hayatta kalma, çoğalma ve bulaşma hızı havanın sıcaklığı ve nem oranıyla da farklılık gösterebiliyor. Yüzey temizleyen dezenfektan temizleyicilerin virüs karşısında etkili oldukları yine ispatlanmış. Yüzeyleri iyi bir şekilde dezenfekte etmek için en az yüzde 70 alkollü temizleyici kullanmak gerekiyor.
Ellemeyin, dokunmayın, ellerinizi sık sık yıkayın tavsiyelerinin altında yatan nedenlerden en önemlisi bu. Tam da bu yüzden benim kişisel önerim maskeden çok eldiven kullanın. Olur olmaz yerde değil, örneğin alışverişte, ellerinizi dışarıda, kalabalık bulunduğunuz yerlerde, toplu taşıma araçlarında vs. Maskeden bence çok daha önemli eldiven kullanmak. Maske bulmak zor, şu son günlerde biraz daha kolay bulunur oldular ama eldivenden ucuz ne var. Kullan at ama yere, sokağa, öyle olur olmaz yerlere değil, insan gibi uygun çöplere.
Dün bir okur sormuştu, enstitünün sayfasından derlediğim güvenilir bilgiler bunlar. Bu konuda farklı kaynakların farklı saat ve gün verdiklerine de denk geldim. Ama dediğim gibi bu bilgiler ve açıklamalar Robert Koch Enstitüsü’nün virüs hakkında yaptıkları incelemeler ve testler sonucu elde edilmiş. İsteyen istediği bilgiyi kullanır, tedbiri arttırır, isteyen aman bana ne der alışageldiği gibi yaşamaya devam eder.
07.04.2020
Kaynak: Almanyalilar.com
