Skip to content

Süleyman Deveci: Corona Günlüğü (9)

Hele karantina altındayken hiçbir şey yokmuş gibi davranan gurbetçi çift, haberi okurken insan kahrolur. 

Günlerdir virüs haberleriyle yatıp kalkıyoruz diye şikayette bulunanlar var. Ne kadar da mevzuya uzak kalınmış şaşmamak elde değil. Hele karantina altındayken hiçbir şey yokmuş gibi davranan gurbetçi çift, haberi okurken insan kahrolur. Para cezasına çarptırılmışlar. Ne kadar caydırıcı örnek olurlar göreceğiz. Yakınmak, genel durum analizleri yapmak, bol bol işkembeden atmak, psikolog takılmak, felaket tellalığı yapmak bu günlerde yaptığımız en başarılı davranış örnekleri.
Avrupa Alevi Birlikleri helal olsun insanları uyaran bildiri hazırlamıştı ağda denk geldim. Çok ama çok şaşırtan Hamburg’da Saadet Partisi’nden de benzer örnek bir davranışın sergilenmesi. Ne DİTİB’den benzer bir ses var, ne de CHP yurtdışı birimlerinden. Sol ilerici demokrat derneklerden de ses seda yok. Herhalde ilk ölümlerin gerçekleşmesini bekliyorlar, ya da yönetim kurulu üyelerinden birileri salgına yakalanınca açıklamalarda bulunacaklar.

Almanya’nın en tepesindekiler birkaç saat önce toplandılar, kadın başbakanın basın açıklaması hemen her ciddi yayın organında milyonlarca insan tarafından izlendi. Sokağa çıkma yasağı getirilmedi. Ama iki kişiden fazla toplulukların bir araya gelmeleri yasaklandı. Çok da iyi oldu. Salgından koruma yasasının sertleştirileceğinden dün bahsetmiştim. Kiracılar da, sosyal yardım almak zorunda kalanlar da rahat bir soluk alabilecekler. Bu arada Hamburg polisinin açıklamasına kıl oldum. Öyle müdahale gerektirecek durumlarla karşılaşmamışlarmış. Valla Altona’ya gelin işlemeyen kararname uygulamalarını görün derim ben. Açık dükkanlara da rast geldim ben, geyik olsun diye bir araya gelip çene çalanlara da.

Ben de yakınmak istemem ama trışkadan atıp herkese böyle davrandıkları iddiasında bulunan meşhur gazeteci Almanya’yı yalayıp yıkamış yağcılığıyla. Kendi hükümetini eleştirecek ya, kuru sıkı bombalamış. Almanya’da o kadar çok vaka olmasına rağmen ölümlerin olmamasını da alınan tedbirlere yormuş. Ne kadar sığ ve cahil bu adam. Birincisi kuluçka dönemini atlamış, ikincisi tatilden dönen Almanların hastalığı beraberinde getirdiklerinden bihaber. Son olarak da hele şu 14 günlük karantina süreci bir atlatılsın bak sen o zaman ölümlere. Enstitü’nün de öyle hükümete ayar verdiği filan atmasyon. 20 yıllık AKP iktidarını eleştir amenna ama 70 yıllık cumhuriyet döneminde de benzer bir enstitü neden kurulmadı diye sor ki okuyan seni gazeteci sansın. Almanya’nın virüsle mücadele konusunda örnek alınacak hiçbir yanı yok. Felaket kapıda, on milyon insan tedbirler alınmazsa hastalığı kapacaklar. Çin veya Güney Kore övülse kimse ses edemez. Yanı sıra milyonlarca göçmen bugün bile aradan kaç hafta geçmesine rağmen kendi dillerinde bilgilendirilmemiş durumdalar. Siyasi partiler ve göçmen temsilcilerinin de bu arada sınıfta kaldığı rahatlıkla söylenebilir.

Almanya’nın aldığı tek ve ilk ciddi tedbir dünya gücü konumundaki sermayesini sonuna kadar destekleyeceği yönünde attığı adımdır. Bunda da az çok haklılar. Zira yukarısı sallanırsa aşağıda hiçbir şeyin kalmayacağını ekonomistleri çok iyi bilirler. Salgın yasasını sertleştirme ile alınacak ne gibi yeni önlemler gündeme oturacak ilerleyen günlerde göreceğiz. Ama Almanya’da daha İtalya, İran ve İspanya’daki ölümler süreci başlamadı. Önümüzdeki hafta ve ondan sonraki hafta hiç ama hiç arzulanıp dilenecek gibi olmasa da, vefat oranlarının gün geçtikçe artacağı öngörüsünde bulunabiliriz.

Hafta sonu bitti bitiyor, önümüzdeki hafta herkes gibi beni de oldukça zorlu bir hafta bekliyor. Hamburg’daki rakam 887, bunların 51’i hastanlerde, on tanesi de yoğun bakımdalar. Bu son bir iki gün içerisinde gittikçe artan rakamlarla Hamburg’da Almanya ortalamasını yakalamış oldu. Korkmak ve katı tedbirler alıp uygulamak için bir neden daha.

Yobaz basın birkaç gün önce batının yaşlılarına hoyrat davrandıkları yönünde kindar yayınlar yapıp duruyorlardı. 65 yaşın üstündekilere sokağa çıkma yasağı gelince ses sedaları çıkmıyor. Bu dönemde bile insanları ayrıştırmaya çalışmak hem de din uğruna ne büyük barbarlık. Bu arada vefat eden hastaların defin işlemleri için diyanet çağrı yapmış. İtalya’nın ölüleri gömmeyip yaktıkları söylentisi varken, virüslü cenazelerin ne olacakları konusunda Türkiye’nın kafası karışık anlaşılan.

Şahsen ben mevcut her hükümetin dünyanın neresinde olursa olsun ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştıklarına inanıyorum. Zira böylesi zor, tarihsel bir vaka ile insanlık böylesi modern bir zamanda ilk defa karşılaşıyor. İspanyol Gribi on milyonlarca hayata mal oldu ve bugün bile ne olduğunu çözemediler. Geldiği gibi gitti. Bunun da öyle olacağı sanılıyor ama bilinmeyenleri yine çok fazla. Dünyanın dört bir yanından bilim insanları harıl harıl çalışıyorlar. Uzun mu uzun bir bahar bizi bekliyor. Kaçımız nasıl atlatacağız tam bir muamma.

22.03.2020

Kaynak: Almanyalilar.com

Süleyman Deveci: Corona Günlüğü (9)

Hele karantina altındayken hiçbir şey yokmuş gibi davranan gurbetçi çift, haberi okurken insan kahrolur. Günlerdir virüs haberleriyle yatıp kalkıyoruz diye şikayette bulunanlar var. Ne kadar da mevzuya uzak kalınmış şaşmamak elde değil. He...