Muğla Milas’a bağlı İkizköy’de bulunan Akbelen Ormanı’nda, Limak Holding’in ağaçları kesmesine karşı yöre halkı ve desteğe gelen yurttaşların direniş başlattığı bölgeye, Ören beldesinden, Milas‘a geçerken bizzat giderek yaşananları objektif olarak yerinde görüp, sizler için değerlendirmeye çalıştım
Söz konusu olan bölgede Ören’den, Milas’a giderken 8 ayrı yerde güvenlik kontrol noktasına rastladım. Güvenlik noktalarında görev yapan güvenlik kuvvetlerimiz ise, sıcaktan, bizzat kesilmek istenen ağaçların gölgesinde bir parça nefes alarak görevlerini yerine getirmeye çalıştıklarını gözlemledim. Uzun uğraşılar sonucu nihayet, Limak Holding’in termik santraline kömür sağlamak uğruna katlettiği Akbelen Ormanı’na girmeyi başardım. .
Haber/Derleme/Fotoğraflar: Ali Akdemir
AKBELEN‘DE NE YAŞANDI?
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’de, 2019 yılından beri Akbelen Ormanı’nda çadır nöbeti tutan ve ormanın katledilmesine karşı mücadele eden İkizköylüler ve yaşam alanı savunucuları, 24 Temmuz 2023 sabaha karşı 05.30’da onlarca güvenlik kuvvetinin müdahalesiyle güne uyandı.
Tüm Türkiye’ye ormanı korumak için çağrı yapan yurttaşlar mücadelelerini sürdürmelerine karşın ağaçların kömür elde etmek uğruna kesilmesine engel olamadı.
Ancak İkizköylüler ağaçların kesilmesinin ardından mücadeleyi sürdürmek ve orman sahasının maden sahasına dönüştürülmemesi için çağrılarını ve direnişlerini bugün hala sürdürüyor.
Akbelen ormanı nerede?
Muğla’nın Milas ilçesinin sınırları içinde yer alan Akbelen Ormanı, doğa mirası olarak kabul edilen ve koruma altında olan ormanlardan biridir. Geniş bir alana sahip olan orman, 740 hektarlık bir alanı kapsıyor ve çam, meşe, kızılağaç, kestane ve çınar gibi çeşitli ağaç türlerine ev sahipliği yapıyor.
Akbelen ormanı neden önemli?
Türkiye’nin en büyük orman yangını felaketinin yaşandığı Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy Mahallesi’nde bulunan Akbelen Ormanında 200’den fazla bitki türü, 100’den fazla kuş türü ve 30’dan fazla memeli türü yaşıyor. Uzmanlar, ormanın kesilmesinin sadece ağaçların değil, bütün bir ekosistemin kaybına yol açacağını, yeraltı ve yerüstü sularını kirleteceğini, iklim değişikliğine katkıda bulunacağını ve insan sağlığını tehdit edeceğini ifade ediyor. Ayrıca Akbelen Ormanı, bölgedeki diğer ormanlık alanları birbirine bağlayan doğal bir koridor özelliği taşıyor. Bu sayede biyolojik çeşitlilik ve habitat kalitesini artırıyor.
Akbelen Ormanında ne oluyor? Akbelen direnişi ne zaman başladı?
Tarım ve Orman Bakanlığı, Akbelen Ormanı’nı Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerine kömür temin etmesi için Limak Holdinge bağlı Yeniköy Kemerköy Enerji (YK Enerji) şirketine verdi. 2018 yılında bölgedeki kömür madenlerinin genişletilmesiyle birlikte İkizköy istimlak edilerek boşaltılmaya başlandı. Bunun üzerine İkizköylüler bir kaç kilometre uzaklıktaki Karadam Mahallesi yakınındaki tarım alanlarına yerleşmek zorunda kaldı. Ancak madenler için verilen ruhsat o kadar geniş bir alanı kapsıyor ki, köylülerin yerleştiği bölge de maden ruhsat alanı içinde kaldı. Maden şirketi, köylülerin yeni taşındıkları Karadam Mahallesi’ndeki arazilere de ihbarname gönderdi.
İkizköy halkı, Akbelen Ormanı’nda linyit madeni işletmesi açmak isteyen YK Enerji’ye karşı 2019 yılında dava açtı. Ancak Tarım ve Orman Bakanlığı, dava sonuçlanana kadar YK Enerji’ye orman kesimi için izin verdi. Bu karar üzerine köylüler, orman kesimini durdurmak için 17 Temmuz 2019’da Akbelen Ormanı’nda doğa nöbetine başladılar.
Akbelen Ormanı, Tarım ve Orman Bakanı olan Bekir Pakdemirli’nin imzasıyla, 220 bin dönümlük ruhsatlı kömür sahası olan YK Enerji’ye devredildi.
2021 yılında İkizköy’ün Işıkdere bölgesindeki yerleşim, kömür madeninin genişlemesi yönünde kaldığı için yıkıldı ve üretim sahasına dönüştürüldü. İkizköylüler tarafından kurulan doğa koruma derneği olan KARDOK tarafından bölgenin arkeolojik sit alanı ilan edilmesi için Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na karşı açılan dava 2022 yılı sonunda Muğla 3’üncü İdare Mahkemesi’nin bilirkişi incelemesi yapılmaksızın arkeolojik sit alanı talebini reddetmesiyle sonuçlandı.
740 dönümlük Akbelen Ormanı’na komşu olan İkizköy’de yaşayanlar, Orman Bakanının ormanı şirkete devretmesine karşı çıkarak, tahsisin iptaline ilişkin Muğla 3’üncü İdare Mahkemesi’ne dava açtı.
2019’dan beri bölgede çadır nöbeti tutulan Akbelen ormanında maden sahasının genişletilmesine karşı mücadele eden İkizköylüler ve yaşam alanı savunucuları, 24 Temmuz 2023 sabaha karşı 05.30’da onlarca jandarma ve TOMA’yla güne uyandılar. Bunun üzerine, çektikleri videoları paylaşarak bu duruma son verilmesini ve kendilerine destek olunmasını istediler. Konuya duyarlı tüm kamuoyunu Akbelen Ormanı’na desteğe çağırdılar.
Akbelen’deki termik santral kimin?
Muğla Akbelen’deki Yeniköy-Kemerköy Termik Santralı’nın kömür sahası Limak Holding ve IC Holding’in iştiraki YK Enerji tarafından işletiliyor. Son 12 yılda kamudan 12,5 milyar TL değerinde 29 ihale alan Limak Holding’in sahibi Nihat Özdemir. Muhalefetin “5’li çete” olarak adlandırdığı grubun en önemli üyerlerinden biri olan Limak, maden, enerji ve sanayi sektöründe faaliyet gösteriyor.
Muğla’daki termik santraller ne kadar enerji üretiyor?
“Muğla’daki üç termik santral, Türkiye’nin elektrik ihtiyacının sadece yüzde 2’sini karşılıyor. Elektrik Mühendisleri Odası ve Makine Mühendisleri tarafından 2022’de hazırlanan raporda “Ege Bölgesinde, 2021 yılında Yeniköy, Kemerköy ve Yatağan Termik Santralları ile Tunçbilek Termik Santralı dışındaki diğer kömür ve doğalgaz santrallarında asgari 14.282.134 MWh kullanılamayan yıllık üretim kapasitesi olduğu, toplam 10.866.920 MWh üretim yapan Yeniköy, Kemerköy ile Yatağan Termik Santralları çalıştırılmasaydı, oluşacak üretim kaybının bölgedeki diğer santrallar tarafından rahatlıkla telafi edilebileceği açıktır” deniliyor.
Aynı raporda, Muğla’da bulunan Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallarının elektrik üretimini durdurmaları veya sona erdirmeleri halinde, durumun, gerek yıllık toplam tüketim, gerek anlık ihtiyaç ve gerekse elektrik şebekesi sisteminin işlerliği açısından, Muğla İlini, Ege Bölgesini ve Türkiye sistemini olumsuz etkilemeyeceğine işaret ediliyor.
Köyleri, ormanı, tarım alanlarını yutarak çıkarılmak istenen kömür ne kadar?
Jeoloji Yüksek Mühendisi, Tıbbi Jeoloji Uzmanı Dr. Eşref Atabey’in bu soruya verdiği yanıt şöyle: “Akbelen ve İkizköy ormanlarının altındaki kömür, termik santrallari uzun yıllar besleyecek miktarlarda değil. Zaten sahanın yarısında İkizköy’e kadar rezerv tükenmiş durumda. Önceki kömür rezervleri gibi buradaki kömür de bitecek. İkizköy’de işletilebilir biri 20 milyon 314 bin ton kapalı, diğeri 36 milyon 820 bin ton açık işletme şeklinde rezerv belirlenmiş. Bunu da aldıklarında geriye kömür kalmayacak. Kalan kömür de elektrik üretimi için çok önemsiz bir rakam.”
Termik santral neden zararlı?
Yılda 3,5 milyon ton kömür yakan termik santrallere Sekköy, İkizköy, Akbelen ve Karacahisar ocaklarından kömür veriliyor. Uluslararası ve ulusal kuruluşların yaptığı araştırmalara göre termik santrallerin çevreyi ne kadar kirlettiğine dair şeffaf bir politika izlenmiyor. Ancak bölgede yaşayanlar, astım ve koah şikayetlerinin artmasından termik santralleri sorumlu tutuyor. CAN Europe tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Muğla’daki üç kömürlü termik santral, yılda 280 erken ölüme neden oluyor.
Kömür madenine dönüştürülmek istenen yerler arasında yalnızca Akbelen Ormanı yok. 3 bin dönümlük bir tarım arazisinde de kömür üretilmek isteniyor. Çevre Mühendisi Deniz Gümüşel, Akbelen’in bölge tarımı için yağmur toplama havzası olması nedeniyle hayati önemde olduğunu belirtti.
Ormanın kesilmesine takiben, ilerletilmesi planlanan kömür madeninin bölge tarımını da fiilen bitirme noktasına getireceği ifade ediliyor. Uzmanlar, yalnızca Milas’ın değil, Bodrum’un içme suyu kaynaklarının da risk hattında olduğuna dikkat çekiyor.
.