Kuzey yarım küresinin sessiz, gizli pandemisi, yada çağımızın veba’sı olarak adlandırabileceğimiz, Otizm, MS, Alzheimer, Parkinson, Demenz, olmak üzere,. bir çok hastalığa neden olan bakteriyel hastalık toplumda, keneden bulaşan lyme hastalığı olarak biliniyor.
Özel haber: Ali Akdemir
“Lyme” hastalığıyla ilgili İstanbul/ Kartal’da bulunan özel Avicenna hastanesi Enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Vedat Turhan ile çok ilginç kısa bir söyleşi yaptım. Nasıl bir salgınla karşı karşıyayız? Bazı hekimlerin gerçekten abartıldığını düşündükleri önemsiz bir hastalık mı? Çağın en önemli sağlık probleminden biri mi? Bu konuda çalışmalarıyla tanınan, ülkemizin önde gelen enfeksiyon hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Vedat Turhan‘ın görüşlerine haberimde yer veriyorum. Bu söyleşinin bir bölümünü burada sizlerin bilgisine sunuyorum.
OTİZM VE LYME HASTALIĞI ARASINDA CİDDİ BİR BAĞ VAR!
Otizm, MS, Alzheimer, Parkinson, Demenz, olmak üzere,. bir çok hastalığa neden olan bakteriyel hastalık toplumda, keneden bulaşan lyme hastası olarak biliniyor.
Kene başta olmak üzere bazı böcekler ve sivrisineklerin de ısırması sonucu vücuda giren bazı bakteriler grip benzeri belirtiler göstererek lyme adı verilen hastalığa neden oluyor. Kene sokması sonrası kendine has bir deri lezyonu oluşan hastalar erken aşamada uygun tedaviyle tama yakın iyileşiyor. Tedavi almayan vakaların yaklaşık %20’si kronikleşiyor. Hastalık ilerledikçe kalıcı hasarlar bırakıyor.
Lyme başlangıçta doğru şekilde tedavi edilmezse kronik hale geliyor ve 350’den fazla hastalığı taklit edebiliyor.
Bu hastalıkların içinde MS, ALS, Alzheimer, Otizm, gibi ciddi hastalıklar da bulunuyor. Büyük taklitçi olarak isimlendirilen, yüzlerce hastalıkla karışabilen, halsizlik, kas, eklem baş ağrıları, sinir felçleri, depresyon gibi çok sayıda farklı yakınmaya yol açan, hastalara yıllarca hayatı zehir eden, çok güvendiğimiz kanda antikor varlığını tespit eden klasik laboratuvar testlerinin tanıda yetersiz kaldığı, kolayca gözden kaçırılabilen bir hastalık.
Otizmi Taklik Eden Kronik Lyme Enfeksiyonu
Dr. Vedat Turhan gerçekleştirdiğimiz söyleşide,“3 yaşından itibaren konuşmada gerileme, konuşmama, göz temasından kaçınma ve ilerleyen süreçte hırçınlaşma şeklinde otistik belirtileri olan bir çocuk hastamıza ilk defa karanlık saha mikroskopisi yaptık ve çok sayıda Borrelia türleriyle uyumlu spiroketal ve kistik aktiviteler saptadık. Hastamızın karanlık saha mikroskopisi pozitif olarak raporlanacak ve lyme enfeksiyonu ile ilişkili bir otizm vakası olarak kaydedilecektir. Bel, boyun, sırt ağrıları nedeniyle tam 40 yıl boyunca onlarca ilaç kullanan 80 yaşındaki kadının, keneden bulaşan lyme hastası olduğu ortaya çıktı“ dedi.
Sohbetimizde Vedat Turhan, son 2 yıldır bu konuya yoğunlaştığını ve sadece kendisinin kronik Lyme olarak isimlendirilen yaklaşık 600 vakaya tanı koyduğunu, özellikle hastaların Bolu-Düzce, Sakarya, Antalya-Muğla ve Trakya bölgelerinden geldiğini, bu bölgelerin önemli bir hastalık merkezi olduğunu söyledi.
8 YILDA 10 DOKTOR
Prof. Dr. Turhan, istatistiklere göre hastanın doğru teşhis alabilmesi için ortalama 8 yıl geçtiğini ve 10’dan fazla doktora gidildiğini de sözlerine ekledi. 40 yıl boyunca çeşitli tedaviler gören ve hatta bu nedenle ameliyat olan hasta, doğru teşhise basit bir kan tahlili ile kavuştu. Lyme hastalığının 350’den fazla hastalık ile benzer özellik gösterdiğini belirten Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Vedat Turhan, “Hastalığın 2 türü var. Akut dönemde tanısı yapılıyor ancak eğer o dönemde tedavi edilmez ve kronikleşirse hastalar çok uzun yıllar teshis alamıyor ve şikâyetleri nedeniyle başka tedaviler görebiliyor. Zaman zaman gereksiz ameliyat oluyor ve hatta kortizon dediğimiz lyme hastalarına zararlı tedaviler görüyorlar” dedi.
BİR BİLİNMEZLİK VAR!
Turhan konuşmasının devamında, „Nerede bu hastalar? Biz bu hastaların binde birini bile görmüyoruz“ dedi.
Tanıda tecrübeli bir göz tarafından yapılacak karanlık saha mikroskopisi ve ileri immünolojik testlerin çok önemli olduğunu ifade eden Dr. Turhan, “Lyme hastalarının yaşadıklarını konu alan çok sayıda belgesel var. Hastalar adeta cehennem hayatı yaşıyor ve müracaat ettikleri her kapıdan elleri boş dönüyor. ”Your labs are normal: Labratuar testleriniz normal” isimli senaryosu gerçek hayattan alınmış bir filmi özellikle tavsiye ediyorum. Birçok hasta orada kendi hikayelerini bulabilir. Çalıştığım Karadeniz bölgesi adeta kenelerin ana vatanı.
Bu konuda araştırmalara önemli bir miktarda bütçe ayrılarak bu bilinmezlik durumunun açığa çıkartılması gerekiyor. Anneden çocuğa geçtigini tespit ettiğimiz lyme bakterisi aynı zamanda cinsel ilişkiden de geçebilmektedir. Kronik olarak geçebileceği de bilinmeli ve kabul edilmelidir. u hastalıkla ilgili tüm hekimlere mezuniyetlerinden sonra eğitim verilmelidir.
Söyleşinin Devamı Gelecek…
Not: Enfeksiyon hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Vedat Turhan’dan tıbbi destek alan konuyla ilgili görüştüğüm İsveç’te yaşamını sürdüren Cemal Sağmen ve Hamburg’da yaşayan, kız çocuklarının tanısı ve tedavisi için Dr. Vedat Turhan’a gösteren Navruz ailesi de bana doktor beyin anlattıklarını teyit edici açıklamalarda bulundular.
Prof. Dr. Vedat Turhan Kimdir?
1970 yılında Konya’da doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Konya’da tamamladı. 1993 Yılında Gülhane Askeri Tıp Akademisi ve Askeri Tıp Fakültesinden mezun oldu. 2000 yılında GATA Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalında uzmanlık eğitimini tamamladı. Üç yıl süre ile Balıkesir Asker Hastanesinde uzman tabip olarak çalıştıktan sonra 2003 yılında GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesinde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı. 2008-2009 tarihleri arasında bir yıl süre ile Vanderbilt Universitesi, Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Lab., Nashville-Tennessee/ABD`de mezuniyet sonrası tıp eğitimi (burslu) aldı. 26 Aralık 2007 tarihinde Üniversite Doçenti, 31 Ağustos 2015 tarihinde ise Prof ünvanını almıştır.
Uluslararası dergilerde yayınlanmış 80 adet (SCI ve SCI-expanded), ulusal dergilerde yayınlanmış 90 adet olmak üzere toplam 170 kadar makalesi vardır. Lyme Hastalığı, Leptospiroz ve spiroketal hastalıklar, Kene ve diğer zoonotik kaynaklı enfeksiyonlar, Nedeni Bilinmeyen Ateşler, Bruselloz, Tularemi, HIV/AIDS, Kronik Viral Hepatitler ve Hastane Enfeksiyonları başlıca ilgi alanlarıdır. Ayrıca Erlihyoz, Hantavirüs ve Lyme ve koenfeksiyonları, Histoplazmoz gibi bölgemizde ve Avrupa’da önem kazanmaya başlayan enfeksiyon hastalıkları da ilgilendiği konular arasındadır. Hematolojik Hastalıklardaki Enfeksiyonlar, Eklem / Protez Enfeksiyonları ve Diyabetik Ayak Enfeksiyon vakalarının teşhis ve tedavi faaliyetlerini üstlenmiştir.
“Türkiye Diyabetik Ayak Enfeksiyonları Yönetimi (TURK_DAY) Çalışmasının sorumlusu ve yürütücülerindendir. Emeklilik öncesinde son 6 yılda (2009-2016) “GATA-İstanbul ve Çevresi Enfeksiyon Vaka Toplantıları”nı gönüllü olarak koordine etmiştir. İngilizce bilen Dr Turhan evli ve iki çocuk babasıdır.
Prof. Dr. Vedat Turhan GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Servisinde öğretim üyesi olarak çalıştığı 14 yıllık görev sonrasında 15 ay süre ile Gebze Özel Konak Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Servisinde Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı ve Başhekim Yardımcısı olarak çalışmıştır.
