Erol Ceylan’ın hayatı Hollywood filmlerini aratmıyor
Vedat Alyaz, tarafından biyografik roman olarak kaleme alınıyor
Karnından bıçaklandı ve öldü diye hastaneye kaldırıldı, ancak o çıkarak Hamburg’da Türklere acımasızca saldıran dazlaklara karşı örgütlenerek savaş verip, bitme noktasına getirdi. Silahla vuruldu ancak vuranı affetti ve hayatındaki en yakın arkadaşı oldu. 13 şirketten oluşan holding kurarak milyonlarca Avroluk cirolara imza attı. Sırbistan birinci liginde dünyaca ünlü futbolcuların menajerliğini yaptı. Bu da yetmedi Hamburg’un göbeğine dünyanın en modern boks tesislerini kurarak, boks promotörlüğüne soyundu. Kısa sürede dünya şampiyonlukları başta olmak üzere, elliye yakın şampiyonluk kazandı. Ardından dört kez Almanya’nın ve bir kez de dünyanın en iyi promotörü seçildi. Yeni hedefi ise ülkemizde açtığı EC BOXİNG temsilciliği ile boksörlerimizin dünya ringleriyle tanıştırarak, ülkemizin dünya boksundaki yerini almasını sağlamak. En büyük hayali ise; Ağır sıklette dünyanın en iyi boksörünü çıkarmak.
Vedat Alyaz
HAMBURG- Hamburg’da dünyaya gelen Erol Ceylan, küçüklüğünden itibaren dövüş sporlarına merak saldı ve karate sporuyla ilgilendi. Yozgatlı babası gurbetçi jenerasyonunun ilk Türk marketçilerinden idi ve babasının yanında ticareti de öğreniyordu bir yandan. Genç yaşında karıştığı bir kavgada karnından bıçaklanarak ağır yaralanan Erol Ceylan, öldü diye hastaneye kaldırıldı ancak o büyük bir direniş göstererek yeniden hayata dönüp mücadeleye devam etti. 1980’li yılların sonlarını bilenler hatırlarlar; Neo Naziler o dönemlerde yabancılara ve özellikle de Türklere karşı şiddet eylemlerine başlamışlardı. Sokaklarda, marketlerde, işyerlerinde buldukları Türkleri, sopa ve diğer dövüş aletleriyle dövüyor, ağır yaralıyor ve hatta öldürüyorlardı. Bu durumdan çok rahatsız olan ve saldırıya uğrayan yabancılara acıyan Erol Ceylan, arkadaşlarıyla birlikte otuz kişilik bir grup kurarak Nazilere karşı sokaklarda büyük bir savaş açtı.
Kısa sürede Nazileri korkutan Ceylan ve arkadaşları o dönemin büyük habercilerinden olan Uğur Dündar’ın çekim yaptığı sırada dazlakların silahlı saldırısına uğradı. Dövüş sporlarını iyi bilen Erol Ceylan, bir hamle ile dazlağın elinden sahalını alarak etkisiz hale getirdi. Bu olay o dönemlerde ülkemizde de manşetlerden verilmişti günlerce. Silahı ne yaptın diye sorduğumuzda Erol Ceylan’a gülerek, ‘Sattık ve parasıyla da arkadaşlarla eğlence yaptık’ diyor. O dönemlerde Almancayı iyi bilmeyenlere yardımları devam eden Erol Ceylan, özellikle yılsonu doldurulması zorunlu olan vergi beyannamelerini doldurup vergi dairesine vererek, gurbetçilerin ödedikleri fazla vergileri geri almalarını sağlıyordu.
Ardından ticarete merak saldı. Kısa sürede büyük başarılar kazandı. Bu serüveni bugün 13 şirketten oluşan dev bir holdinge kadar ulaştı. O sırada diskoda tartıştığı bir Türk bunu silah ile vurarak yaraladı. Yeniden hastaneye kaldırılan Erol Ceylan, iyileşip çıktıktan sonra kendisini vuran kişiyi affederek, samimi dost oldu. Ardından Balkan güzellik yarışmasında İkinciliği ve Avrupa Güzellik yarışmasında üçüncülüğü kazanan manken Alexandra Ceylan ile evlendi. Sırp birinci liginde menajerliğe başladı. Ünlü futbolculara menajerlik hizmeti yaparken, çok fazla yalan ve dolandırıcılığın döndüğü bu işi bırakmaya karar verdi. Ancak kanında dolaşan dövüş sporlarına ilgi bitmek bilmiyordu.
2009 yılında EC BOXİNG’i kurarak dünyadaki tüm madalyaları toplayıp, kısa sürede devler ligine adım attı. Şu an dünyanın en saygın promotörleri arasında yer alırken, dünya devleri ve efsanelerin aradığı adam oldu. Hamburg’da dünyanın en modern boks okullarından birini açarak, dünyanın dört bir yanından şampiyon boksörleri transfer etti. Ülkemizin de profesoynel boksta desteğe ihtiyacı olduğunu gören Ceylan, ülkemizden getirdiği olimpiyat boksörlerimizden, Fatih Keleş, Ali Eren Demirezen, Volkan Gökçek ile gurbetçi boksörlerimizden Erkan Teper, Alpay Yaman, dünya şampiyonlarından Karo Murat, İgor Mikahalkin, Sebastian Formella, Sven Fronling’i transfer ederek dünya ringlerinde altın madalyaları birer birer toplamaya başladı. Geçtiğimiz günlerde Ukrayna Olimpiyat boksörü iki metrelik Viktor Faust’u klüp renklerine katarak, ağır sıklette dünya şampiyonluk arayışlarını yükseltti. Şu an hayat hikayesinin yazımına başlanan Erol Ceylan’ın hayatı tam bir sinema filmi gibi. Dört yaşında bir çocukken mezarlıklarda su satmaktan, dünyanın en iyisi seçilen bir iş insanı olmaya uzanan serüveni çok ilginç olaylardan oluşuyor.
Vedat Alyaz, ‘Hayat hikayesini yazıyoruz’
EC BOXİNG’in basın danışmanı Vedat Alyaz, bu muhteşem hayat hikayesini film yapabileceklerini belirterek, ‘Erol Ceylan’ın çok ilginç bir hayat hikayesi var. Mezarlıklarda su satan küçük bir çocuktan, Hamburg sokaklarında Nazilere karşı savaşan, oradan dünyanın en büyük ödüllerini alan spor ve iş insanlığına uzanan nefesleri kesen serüvenini yazarken ben bile heyecanlanıyorum. Son dönemlerde Türk sinemasında çok kaliteli işler yapılmaya başlandı. Müslüm ve Naim Süleymanoğlu filmlerini de izledik ve çok beğendik. Şayet böylesi kaliteli bir yapımcıdan teklif gelirse Erol Ceylan’ın hayatını da film yapmayı planlıyoruz’ şeklinde konuştu.
