Esma Arslan: Bakış Açıları


Bugün beni uzun zamandır rahatsız eden bir konu hakkında sizlerle bazı fikirlerimi paylaşmak istiyorum.

Birbirinden değişik, farklı, yakın veya uzak bakış açılarımız. En az insanların farklılığı kadar bakış açılarının da birinin diğerine benzemediği ortada. Ama bazı genel anlayışlar varki, ideoloji, siyaset, belli bir ülkü veya birlikte hareket etmeye veya düşünmeye yol açan fikirler, bizi yakınlaştırır veya uzaklaştırır. Buna kimsenin bir itirazı olacağını sanmıyorum. Benim de yok, demokratik çoğulculuk ve hoşgörü zemininde hatta zenginlik bile denilebilir. Benim itirazım tam da bu noktada başlıyor.

Daha iyi anlaşılması için konuyu biraz açarak detaylandırayım. Yüzlerimize takdığımız yalancı maskeler beni rahatsız eden. Bir topluma giriyorsunuz sıradan normal insanlar kadar garip ve değişik tiplerle de karşılaşabiliyorsunuz. Şahıs ne bileyim işte sosyetik geçiniyor, ya da demokrat. Ama hali tavrı, davranışları, dışarıya yansıttıklarıyla ait olduğu fikirler arasında zerre kadar uyum yok.

Dikkat ediyorum kendisini bilenler, kültürel olarak da sağlam donanımlı olanlar daha bir mütevazi, olgun, alçakgönüllü davranıp geri planda durmayı tercih ediyorlar. Oysa bazıları varki adeta yırtık dondan fırlamış gibi birden sahnede yerlerini alıyorlar. Sanki bu bir tiyatro rolü ve böylesi şahıslar bu rolü çok iyi ezberlemiş gibiler. Demokrat hatta sosyalist geçiniyor dışarıda ama bu sözcüklerin bile ne anlama geldiğini bilmiyorlar.

İnsanlar hangi fikire kendilerini yakın hissederlerse onu savunsunlar, buna aklı başında kim itiraz edebilir? Ama hep ön planda olmak için yeri geldiğinde bu savunduğu fikirlerden ortalıkta bir iz kalmazsa ben rahatsız oluyorum. İnsanların artık kaç tane yüzleri olduğunu yer yer ben anlamakta zorluk çekiyorum. Sağcıysan sağcısın, solcuysan solcuyum dersin ve belli bir duruşun olur. Buna uygun yaşarsın, toplum içinde davranışlarına dikkat edersin.

İnsanlar kendi savundukları çizgideki fikirlerden taviz vermeden de yaşayabilir, bir araya gelebilir, bir takım konularda ortak hareket edebilirler. Ama ben bazı bahsettiğim şahısları görüyorum veya internet ortamında denk geliyor, on farklı etkinlikte boy gösterebiliyorlar. On etkinliğin on farklı görüşle çok yakından ilgisi olduğunu söylemem gereksiz. İnsan ön plana çıkmak için, sürekli gündemde olmak için bu kadar mı koşuşturur. Kardeşim nereden geliyor bu enerji? Hiç mi yorulmuyorsunuz? Ben okurken, bakarken, izlerken yoruluyorum.

Tam da bu yüzden insanlardan kaçasım geliyor, daha az etkinliğe katılıyorum, kendimi daha da geriye çekmek istiyorum. Bıkkınlık veriyor bana insanların kendi aralarındaki yüzeysel ilişkileri. Bakış açıları bu yüzden çok önemli. İnsanları birbirlerine yakıştırdıkları kadar uzaklaştıranları da mevcut. İnsan biraz da kimseleri kandırmaksızın kendi ilke ve prensipleri doğrultusunda yaşayabilmeli diyorum.

Yazar Esma Arslan