GAZETECİ OLMAK, iNSAN KALMAK!

Bu kez haberimin konusu Eskişehir’den gazeteci bir meslekdaşımız SAADET YÖRÜKÇÜ

Haber: Ali Akdemir

Saadet Yörükçü’yü 2012 yılında Hamburg el ele engelliler derneğinde başkanlık yaptığım  dönem, Eskişehir’de engelli gencimiz İslam Olkun’a yardım malzemesi götürdüğüm zaman tanımıştım.

 O zaman  Yörükçü DHA çalışıyordu ve yaptığımız yardım faaliyetinin haberini yapmıştı.  O gün yaşamını kolaylaştıran ve sosyal hayata uyumunda önemli bir işlev görecek olan,  özel akülü sandalyeye kavuşmada büyük bir sevinç yaşayan İslam Olkun’un,   duyduğu mutluğunun  bir benzerini,  Saadet Yörükçü’nün gözlerinde görmüştüm. İslam Olkun’un özel akülü araca kavuşmasında o da en az İslam Olkun kadar çok mutlu olmuştu. Yaptığın haberin böylesi bir mutlu bir olaya  vesile olmasından,  büyük bir keyif duymuştu.

O zaman Saadet Yörükçü’nün  gözlerinde bir yandan gazetecilik mesleğini yerine getirmenin mutluluğunu, diğer yandan   insani-sosyal yönünün de güçlü ışığını  görmüştüm.

ESKİŞEHİR ZİYARETİ

2018 yılının kasım ayında Hamburg Türk Basın Birliği üyesi bir grup gazeteci arkadaş ile  Eskişehir’e yaptığımız gezide, Saadet Yörükçü ile yollarımız bir kez daha kesişti. Bu kez  yine  SMA (Spinal Müsküler Atrofi) hastası olan İslam Olkun için  hayati değerde önem taşıyan ilacının devlet tarafından karşılanmasına yönelik  ortak bir gayede  buluştuk. Sonunda bu çağrılar  karşılık buldu ve İslam gibi  SMA’lı hastalarının ihtiyacı olan ilaç  devlet tarafından,  dış ülkelerden ithal edilerek karşılanmaya başlandı.

URFA 1. GÖBEKLİTEPE İNSAN VE FARKINDALIK FESTİVALİ

Bir yandan gazetecilik mesleğini yaparken, diğer yandan,  engelli ve yardıma muhtaç insanlara yönelik yüzlerce faaliyetin içersinde yer alan Saadet Yörükçüyle yollarımız bu kez,  Şanlıurfa’da, 28-29 mart tarihleri arasında, Empati Toplumsal Duyarlılık ve Farkındalık Derneği tarafından gerçekleştirilecek olan, insan ve farkındalık festivalinde kesişecek. Toplumdaki dezavantajlı gruplara yönelik ( engelli, kadın, çocuk, göçmen, hayvan ve çevre) konularında,  bu sorunlarla ilgili toplumsal duyarlılık ve farkındalığı arttıracak bir projede,  Saadet Yörükçü ve  ben de dahil  olmak üzere toplam 63 kişiye,  Empati özel  ödülleri verilecek.

Şanlıurfa’da 28-29 mart tarihleri arasında  gerçekleşecek olan, insan ve farkındalık festivalinde,  tarihten günümüze insanlığın nereye gittiğini, empatinin insanlık üzerindeki önemi, kendimizin dışındada dünyada canlıların var olduğu duyarlılığı oluşturmak ve  farkındalık yaratmak amaçlanmakta.  Etkinlikte, “ Sevgi, Hoşgörü  ve Kardeşlik” mesajlarıda verilecek.

Saadet Yörükçü,  Göbeklitepe festivaliyle  ilgili olarak  “İnsan ve Farkındalık Festivalinde yapılacak olan “1 milyon OYUNCAK 1 milyon GÜLÜCÜK” kampanyasında bizde varız. 1 milyon çocuğun yüzünü birlikte güldürelim.. Eskişehir empatinin farkında. Şanlıurfa da düzenlenecek festivalde ki kampanyaya ışık olmak için bizde Eskişehir de bir meşale yaktık” dedi.

SAADET YÖRÜKÇÜ  KİMDİR?

En son geçtiğimiz günlerde Eskişehir Çagfen Kolejinin “Kadın Eli” emeğe değer ödül töreninde “Yılın Kadın Gazetecisi” ödülünü alan ve gazetecilğe ve sosyal yardım faaliyetlerine adanan bir yürek olan   Saadet Yörükçü,  meslekdaşımı  sizlere biraz daha yakından tanıtmaya çalışacağım.

SOSYAL İNSAN OLARAK, GAZETECİ OLMAK

11 ekim 1967’de Eskişehirde yaşama merhaba diyen Saadet Yörükçü, 1996 yılında şimdiki ismi Estv olan supertv de  mesleğe başlar. Okullu değil alaylıdır.  Kendi ifadesiyle, “1 saat içinde çok tesadüf sonucu kendimi canlı yayında programı sunarken buldum. Sonrasında Tgrt de görev yaptım en son olarak da DHA da gazetecilik yaptım.  Özellikle 7 yıl polis ve jandarma da asayiş muhabirliği yaptığım dönemlerde  büyük zorluklarla, bir o kadarda mutlu olduğum günlerim oldu. Hiç bir zaman meslek hayatını özel hayatımla karıştırmadim. Karakterim ve kişiliğimi hiç bir zaman mesleğimle  karıştirmadım.  Mesleğim karakterim ve kişiliğim olmadı. Meslek hayatımda haberlerim 11 kez ödüle layık görüldü” dedi. 

HİÇÇLÜDEN YANA OLMADIM

Konuşmasının devamında Saadet Yörükçü, “Benim için gazetecilik mesleğinin en sevdiğim ve minnet duydugum yönü  engellilere, hasta çocuklara, mağdur kadınlara yardım etmemde çok büyük katkı sağlamış olmasıdır!

Çok anı biriktirdim bu anılarla birlikte çok iyi insanlar birikti hayatımda. 20 yıl önce haberini yaptığım ve bana ulaşan insanların guzel duyguları,  benim için en değerli hediyelerim,  ödüllerim oldu.

 Hi. güçlüden yana olmadim.  Haklıdan yana olmam hep bana gece yastığa başımı rahat koyup uyuyabilmemi sağladı. İnsanları hep sevdim, ama insani  duyguları olanları, bencil ve menfaatçi olanlardan hep uzak kalmayı tercih ettim.  

MESLEĞİMİ BUGÜNE KADAR HEP SEVEREK YAPTIM!

 Yaptığımız keyifli söyleşide, mesleğini bugüne kadar severek, canla başla yaptığını  ifade eden Yörükçü,Mesleğimden hiç pişmanlık duymadım. Eksi 27 derecede tren kazasında alçıdaki ayak parmaklarımın donmasıdan,  arazide kaybolmamdan, günlerce aç, susuz,  uykusuz kalmamdan, dağda, arazide ateş başında ısınmaya çalışarak görev yapmamdan  asla hiç pişmanlık  duymadım

GENÇ MESLEKTAŞLARIMA ÖNERİLERİM!

Gazetecilik mesleğine yeni başlayacak ve hala yürüten   genç arkadaşlarına  Saadet Yörükçü bazı  tavsiyelerde  bulundu. “hiç bir zaman mesleklerinin, karakterleri ve kişiliklerinin önüne geçmesine izin vermemelerini öneririm.  Yaptığım mesleğin maddi karşılığı olduğunu düşünmüyorum.

İNSANİ SEVMEYEN BU MESLEĞİ YAPAMAZ!

İnsanı  sevmeyenin bu mesleği yapmaması gerektiği fikrindeyim. Yaptığı haberler ile bir insanın hayatını olumsuz ve olumlu değiştirebilecek bir mesleğe sahibiz. Önemli olan bu meslekten ayrıldıktan sonra sokakta ki insanların sana yaklaşımı mesleğini layıkıyla yapıp yapmadığının göstergesidir. Ben Allah’a şükrediyorum ki mesleğimde yaptığım hiçbir haberden olumsuz bir dönüş almadım. İşte beni en çok mutlu ve huzurlu yapan da bu  durum.

Emeğiyle hayatta başarı elde eden, kimsenin sırtına basmadan, birilerinin emeğini sömürmeden, kimsenin himayesine gerek duymadan, başarılı olanları kutluyorum

Duygularını haberine yansıtamayan, empati yapma duygusu olmayan bir insanın,  bu mesleği yapmaması gerektiğini düşünüyorum!!!diyerek Yörükçü  son sözlerini bağladı.

ALİ AKDEMİR YORUM

Bende bu mesleğin  okulana   gitmeden, Almanya’da ilk yerel Türkçe gazeteyi ( Pazar Postası ) çıkaran Hüseyin Dörtyol’un teşvik ve yardımlarıyla yazı yazmağa başladım. Asli mesleğim olmamasına rağmen, yaklaşık 25 yıldır’da haber ve köşe yazılarımla medya sektöründe  varlığımı sürdürmeye  çalışıyorum.

 Bazıları için,  gazeteci olmak,   herhangi bir diplomaya ihtiyaç duymadan,  her istediğin konuda ahkam kesebilmektir. Hakimden daha hakim, doktardan daha doktor, futbolcudan daha topçu, kraldan daha kralcı olmaktır.

Ama bazı gazeteciler için ise,  gazetecilik onurlu ve saygın bir meslektir.  Ülkemizde uçuk paralar kazanan bir kaç köşe yazarını dışarıda tutarsak,  muhabir  gazeteciler  sosyal hiç bir güvencesi olmayan, bir ayağı çukurda olan meslek grubu mensubudur.  Öyleki mesleğe yeni başlıyan  gazetecilerin, 1- 2 yıl bile kadro bekleyip, maaşsız çalıştırıldığı duyumlarını  alıyoruz.

Emeğe değerin azaldığı son yıllarda, emeğe saygı duyan ve değer veren, mesleğini insan olarak kalarak sürdüren,  Saadet Yörükçü gibi  insanların var olduğunu bilmek güzel bir duygu.

Kimseye eğilmeden,  bükülmeden, kalemini satmadan, genç yaşlardan itibaren sürdürdüğü gazetecilik mesleğinde  elde ettiği başarısıyla.  büyük bir saygınlık kazanan Saadet Yörükçüyü kutluyorum ve başarılarının devamını diliyorum.