MARMARA ADALI KARA OSMAN’LA KOBLENZ’LÄ° RUTH’UN DUYGU YÃœKLÃœ MÃœTHİŞ HÄ°KAYESÄ°
Haber ve FotoÄŸraflar: Ali Akdemir
Marmara Adası’nda Mola Butik Otel’de kaleme alacağım yazım için randevulaÅŸtığımız, otelin sahibi Nadir Kır’la yaptığımız sohbet esnasında bir ara yanımıza gelen öykümüzün kahramanı Ruth hanım, bana kibarca “Günaydın, sizleri rahatsız etmeyeyim“dedi. Bende “Hayır rica ederim buyrun. Bilakis anlatımınızdan memnunluk duyarım dediÄŸimde, usulca yanımıza oturdu. Gözleri dolarak, geçmiÅŸe ait anıları oÄŸlu Nadir ile birlikte anlatmaya baÅŸladı. Daha sonra da sanki o anları tekrar yaÅŸarcasına bana bir çırpıda getirip gösterdiÄŸi fotoÄŸraflarla tek tek o günleri izah etmeye baÅŸladı“
ENTEGRASYON’A (UYUM’A) ÖRNEK BÄ°R HiKAYE
Aslında amacım, Edebiyatımızın devlerinden YaÅŸar Kemal’in yazdığı romanlardan bazılarına ilham kaynağı olan bu güzel Ada ile bağını kurarak, Marmara Adası ile ilgili bir tanıtım yazısı kaleme almaktı. YaÅŸar Kemal Marmara Adasına geldiÄŸinde cezaevinden tanıştığı arkadaşı olan Kara Osman’ın iÅŸlettiÄŸi Butik Otel’de kalırmış. Ve bazı romanlarını burada sakin,dingin bir ortamda kaleme alır yazarmış. Bende ÅŸimdi hayatta olmayan Kara Osman’ın oÄŸlu olan ve ÅŸu an oteli iÅŸleten Nadir Kır’dan bu konuyla ilgili bilgi alıp, konuyla ilgili yazımı tamamlamak istemiÅŸtim. Fakat tesadüfen Otel’de tanıştığım Ruth hanımı dinleyince yazımın rengi deÄŸiÅŸti.
Almanya’da ÅŸu günlerde Göçün 50 yılı tartışmalarında sıkça gündeme gelen uyum konusuna uygun örnek teÅŸkil edebilecek olan, Koblenz’li Ruth ile Marmara Adalı namı deÄŸer Kara Osman’ın öyküsünü, usta romancı ve edebiyatçımız YaÅŸar Kemal’le olan bağınıda iÅŸleyerek yazmaya karar verdim.
KARA OSMAN’IN ÖYKÃœSÃœ HAMBURG LÄ°MANI’NA AYAK BASMASIYLA BAÅžLAR
Hikayemizin kahramanlarından olan, Bektaşi kökenli olan namı değer Kara Osman (Kır), Marmara Adasının unutulmuz sembol isimlerinden birisidir. Yanından ayırmadığı köstebek saati, ipek gömleği, sivri burun yumurta topuk iskarpinleri ile dolaşırken adeta insanda Tophanenin karanlık sokaklarında yürüyormuş hissi uyandırırmış.
Her zaman tertemiz giyinirmiş. Filmlerde rastladığımız Kabadayı tiplemesinin belki de günümüzde yaşayan en son örneklerinden biriymiş görüntüsü verirmiş uzaktan baktığınızda.
Askerliğini bahriyeli olarak yapan Kara Osman vatani görevi bitince, binmiş bir yük gemisinin güvertesine umudu ve geleceği için düşlerinin peşinden uzak denizlere yol almış. Bütün dünyayı ve limanları gezmiş.
Sonunda 1960 yıllarının başında, Türklerin iÅŸ göçüyle birlikte geldikleri, AÅŸk’ın ÅŸehri olarakta anılan, Hamburg’ limanına ayak basmaya karar vermiÅŸ.
Daha sonra gittiÄŸi Köln ÅŸehrinde, dostlarıyla bir akÅŸam yemeÄŸinde, daha sonra hayatının ayrılmaz bir parçası olacak olan ve ömrünün son anına kadar yanında kendine eÅŸlik eden, Koblenz’li’ Ruth ile tanışır. Tanışmanın ardından birbirine sırılsıklam aşık olan ikili evlenmeye karar verirler. Daha sonra birlikte Köln’de ilk Türk lokantalarından birini açarlar ve iÅŸletmeye baÅŸlarlar.
GERİYE DÖNÜŞ YOLCULUĞU
Deniz tutkunu ve aşığı olan Kara Osman ve eÅŸi Ruth ile birlikte 1968 yılında 3-5 bavul ve biriktirdikleri bir miktar parayla birlikte baba ocağı Marmara Adası’na geri dönüş yaparlar. Kara Osman ve Ruth daha sonra birlikte, Büyük baba kasap Osman’dan miras kalan toprak üzerine Kole plajı olarak anılan yere Otel inÅŸa ederler. Kara Osman, Adanın sevilen, saygı duyulan renkli simalarından “Ä°htiyar Balıkçı” olarak ta anılan meÅŸhur Feridun Reis’ten otele isim vermesini ister. Feridun Reis’te “Senin oraya çıkarken insan durup dinlenme mola vermek ihtiyacı hissediyor. Senin oranın ismi MOLA olsun” der. 1972 yılından beri faaliyete geçen Otelin ismi o günden bu yana “Mola” olarak anılmaya baÅŸlar.
ÃœNLÃœLERÄ°N UÄžRAK YERÄ° OLUR
1972 yılından, günümüze kadar ufak tefek revizyonlara uÄŸrayarak faaliyette olan Mola Otel’e, o gün bugündür Ä°stanbul’un tanınmış kiÅŸileri ve ÅŸahsiyetleri gelmeye baÅŸlar. Tüm dünyada edebiyat çevrelerinde tanınan çağımızın en büyük romancılarından YaÅŸar Kemal, Prof.Dr. OÄŸuz Lav, Celal Yeltekin, Ãœmit EriÅŸik gibi isimler yaz ve kış mevsiminde Ada’ya gelerek, Kara Osman’ın iÅŸlettiÄŸi Mola Otel’in müdavimleri arasında yerlerini alırlar.
YAÅžAR KEMAL ADA HÄ°KAYELERÄ°NÄ° BURADA YAZAR
YaÅŸar Kemal cezaevi arkadaşı olan ve bir araya geldiklerinde tatlı sohbetine hayran kaldığı Osman Kır’ı, sürekli olarak Ada’ya gelerek ziyaret edermiÅŸ. YaÅŸar Kemal, Ada hikayelerini burada yazarmış. YaÅŸar Kemal’in “Karınca Adası” romanına hayat veren, onu ete kemiÄŸe büründüren Marmara Adası’dır. “Bir Ada düşlüyordum. Ä°sveç‘te. Daha sonra Marmara Adasına gittim. Ona yakın bir Ada buldum. Çok ÅŸaşırıyorum. Ä°nsanın düşlemecelerine. Ne düşlemiÅŸsem, neyi yazmak istiyorsum aynı ada. Bir kaç kez daha gelip ada’ya ondan sonra yazmaya baÅŸlayacağım“demiÅŸtir bir söyleÅŸisinde ünlü yazar YaÅŸar Kemal.
1,5 milyon Rum ile 510 Türk’ün deÄŸiÅŸ tokuÅŸ yapıldığı mübadele yıllarında Marmara Adası önemli bir olaya tarihsel tanıklık etmiÅŸtir.
YaÅŸar Kemal yazmayı düşlediÄŸi romanının ayrıntılarını netleÅŸtirmek için ve yöre hakkında bilgi almak için sık sık dostu Kara Osman’a gelir. Kara Osman, YaÅŸar Kemal’i adalara götürme, yörenin coÄŸrafi, kültürel ve tarihsel yapısını yerinde gözlemlemesine ve ada sakinleriyle, Girit mübadele aileleriyle buluÅŸmasını saÄŸlar.
YAÅžAR KEMAL RUTH HANIM’IN YAYLA ÇORBASINI ÇOK BEÄžENÄ°RMÄ°Åž
YaÅŸar Kemal ne zaman Adaya gelse, Ruth hanımın tadı damağında kalan o meÅŸhur yayla çorbasından mutlaka yemek istermiÅŸ. Sohbet esnasında Ruth hanım söze girerek “YaÅŸar Kemal yaptığım yayla çorbasını çok sevdiÄŸi için biz bu çorbaya YaÅŸar Kemal çorbası adını verdik” diye ekliyor.
KARA OSMAN VE YAÅžAR KEMAL’iN ÖLÃœMLERÄ° ARDI ARDINA GELÄ°R.
1932 yılında Marmara Adasında hayata merhaba diyen, Ulvi, Ä°brahim, Nadir ve Fatma’nın babaları olan namı deÄŸer BektaÅŸi kökenli Kara Osman, 14 aralık 2014 yılında, 83 yaşında çok sevdiÄŸi hayat arkadaşı eÅŸi Ruth’un kolları arasında son nefesini verir. 1950’li yıllarda, cezavevinde baÅŸlayan anılarda ve kitaplarda hala sönmeyen bir anıt gibi dimdik yaÅŸayan, dostluÄŸun diÄŸer ismi, yazar YaÅŸar Kemal ise, arkadaşının ölümünün ardından, yaklaşık iki ay gibi bir süre sonra, 28 ÅŸubat 2015 yılında sonsuzluÄŸa göçer gider bu fani dünyadan. Birbirlerinin ardından kader birliÄŸi etmiÅŸcesine peÅŸ peÅŸe giden bu iki insanı rahmetle anıyor ve ışıklar, huzur içinde yatmalarını diliyorum.
RUTH HANIM ANILARIYLA MARMARA ADASINDA YAÅžAMAYA DEVAM EDÄ°YOR
Koblenz’e baÄŸlı Lahnstein kasabasında çiftçi bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen, mesleÄŸi kimyager olan 83 yaşındaki Ruth Kır, Marmara Adası’nda anılarıyla yaÅŸamaya hala devam ediyor.
1963 yılında tesadüfen Köln ÅŸehrinde bir yemekte tanıştığı ve daha sonra yaÅŸamını deÄŸiÅŸtirecek olan, son nefesine kadar birlikte yaÅŸadığı Kara Osman’la birlikte çalıştırdığı ve eÅŸinin ölümünden sonra oÄŸlu Nadir’in iÅŸlettiÄŸi Mola Butik Otel’de oÄŸlu ve torunlarıyla birlikte mütevazi bir yaÅŸam sürüyor.
10 yıl sonra ilk kez tekrar Almanya’ya giden Ruth hanım, Türkiye’yi çok sevdiÄŸini belirtip, ömrünün bundan sonraki evresini çok sevdiÄŸi eÅŸinin naaşının defnedildiÄŸi topraklarda noktalamak istediÄŸini ifade ediyor.
Bende Ruth hanıma ömrünün bundan sonraki evresinde evlatları ve torunlarıyla birlikte bu güzel Ada’da saÄŸlıklı ve mutlu bir yaÅŸam diliyorum.
Yararlandığım Kaynak: Bu hikayeyi kaleme alırken, H.Can Yücel yazısından, Ruth ve Nadir Kır’ın anlatımlarından ve kiÅŸisel arÅŸivlerinden, YaÅŸar Kemal’in, Bir Ada Hikayesi kitabından faydalandım
DÄ°P NOT: Karıncanın su içtiÄŸi ada olarakta YaÅŸar Kemal’in romanına konu olan, yazar Tomris Uyar’ın kitabında, ÅŸair Hüseyin BaÅŸaran’ın ÅŸiirlerinde, Ayhan Kırdar ve H.Can.Yücel’in yazılarında yer alan, mubadele yıllarına tarihsel ÅŸahitlik yapmış olan bu eÅŸsiz doÄŸası, temiz havası, berrak denizi ve tabii plajlarıyla huzur dolu bir tatil geçirmek isteyenlerin tercihi olan, zeytinlikleri, baÄŸları, yükseklerdeki kızılçamları ve güneydeki makileriyle farklı güzelliÄŸe sahip, yüzyıllara meydan okuyan görkemli yapıların hammaddesi olan mermeri baÄŸrından çıkaran ada, mermerin rutubeti emmesi sayesinde dünyada rutubeti olmayan iki adadan birisi olan bir doÄŸa harikası Marmara Ada’sı, bundan kısa bir süre önce malesef yangına teslim olarak cayır cayır yandı.
Sanki yanan Ada ile birlikte benden de birÅŸeyler yandı gitti….