Süleyman Deveci: Corona Günlüğü (15)

 Kurulmuş saat gibi balkonumun dünyaya açılan görüntüsü aynen aşağıdaki fotoğraflar gibi. 

Her sabah saat 04-05:00 gibi kalkan biri olarak haftanın da yorgunluğunu hesaba katıp sabah saat 09:00’a kadar yatar dinlenirim diye hesaplıyordum. Gel gör ki hayat devam ediyor. Kurulmuş saat gibi balkonumun dünyaya açılan görüntüsü aynen aşağıdaki fotoğraflar gibi. Ortalıkta tek bir işçi görünmemesine rağmen dev vinçin çıkartığı korkunç ses, çekiçle ve kompresörle ayyuka çıkan gürültü daha fazla uyumama izin vermedi. Hafta içi evde kalmayıp çalışmak zorunda olanlara dahil olduğuma, Corona günlerinde bile sevindim. Evde kalanlar listesine inşaat işçilerinin dahil olmamasına da üzüldüm dersem yeridir.

Birkaç tas kahveden sonra ancak kendime gelebildim. Önce sabah sporu. Bu arada kaç haftadır gidemediğim spor salonumu nasıl özlediğimi anlatamam. Bizim üyelikler ne olacak, çıkışımı verip anlaşmamı mı bozayım diyenlere tavsiyem, yapmayın. O spor salonlarının da ayakta kalmaya, sizlerle dayanışmaya ihtiyaçları var. Yıllardır güzel güzel gidip takıldığınız mekânı böylesi karanlık günlerde iflasa veya daha fazla ekonomik zorluklara mahkum etmeyin. Bizimkisi açık olmadığı ayların aidatlarını banka hesabımdan kesseler de, ileride nasıl kıyak yapacağını bilmediğimiz alacak yani kredi yazıyorlar. Yani o miktar kadar içeride alacağınız birikiyor. Bence güzel bir çözüm. Ha tabii ödeme imkânınız buna elveriyorsa. Böylesi kriz günlerinde işini gücünü kaybeden kaybedene. Bu şartlar altında spor salonu belki de düşünecekleri en son şey olacaktır. Ama yine de sıhhatiniz yoksa işiniz de bir şeye yaramaz.

Birkaç gün önce Ertan Çelik ile döner konusunu telefonda görüşüp kısa bir haber yapmıştım. Bu sabahten beri normal tıklanma oranının on katına çıkmasına çok şaşırdım. Sırada berberler ve kuaförler var. Onlardan da bir temsilcinin görüşlerine yer vereceğiz. Bu arada Almanya’nın ölen insanların cenazeleri ile ne yaptığı devlet sırrı gibi saklanıyor. Ne Hamburg Sağlık Dairesi’nden, ne de Federal Sağlık Dairesi’nden bu konu ile bilgi alabildik. Zamanı ayarlayabilirsem hafta içi iyi bir haber olacağına inanıyorum.

Haberler, akabinde sıkı bir kahvaltı ve yürüyüşten sonra gelen maillere şaşırdım. Hamburglulara rica da bulundum ve bu günlükten biraz bahsettim. Bugünlerin hatırasına konu ile ilgili kendi çektikleri videoları göndermelerini rica ettim. Tabii burada yayınlamak istediğimi belirttim. Bakalım kimler çağrıma uyacak, Corona günlerinde içsel dünyalarını bizimle paylaşacak, yalnız olmadığımızı ortaya dökecekler. Bu vesile ile siz okurlarıma da seslenmek istiyorum. Birkaç dakikayı geçmemek suretiyle, okurlarımızla paylaşmak amacıyla cep telefonunuzla veya kameranızla çektiğiniz görseli almanyalilar@gmx.de adresine gönderebilirsiniz. Dikkat mail adresinde ı yok i var.

Hafta sonu ev işleri, altı yedi telefon görüşmesi, tekrar haberler, mailler, Almanyalılar, derken biraz alış veriş ve yemek pişirme ile uğraşıyordum. Bu arada yemek yapmayı çok seviyorum. Hele ki müşterilerim çocuklarım olunca. Tavsiye ederim, zihniniz, iştahınız, sevginiz açılır. Hava çok güzel, yemek sonrası uzun bir yürüyüş kime iyi gelmez? Bu arada sebze türlüsü yapıyorum, bağışlığı güçlendirici besinler almamızı uzmanlar tavsiye ediyor.

Bu arada yaza çıkarmtayı planladığım kitap eleştirileriyle ilgili planımı sonbahara ertelmeyi kararlaştırdım. Zira bu sıralar sadece polisiye okuyabiliyorum. Kafam çok meşgul. Polisiye romanları eleştirmeye bu sıralar pek layık görmüyorum, zira çok hafif ve yüzeysel geliyorlar. Gündemim ağırlıklı Almanya ve biraz da dünya romanı. Dahası IRRITIERT oder INSPIRIERT adlı eserimin ikinci serisi demeliyim. Sonrasında Kürt romanlarını ele almayı planlıyorum. O kadar plana virüs izin verir mi kim bilir?

Bu arada unutmadan ABD Başkanı ve hükümet görevlilerinin bugün dünya medyasına geçen görüntüleri tam bir sorumsuzluk örneğiydi. Kendi aldıkları kararlara kendileri uymadıkları gibi, yakın temasın gereksizliği gibi bir tablo oluşturdular. Böylelikle komplo teorisyenleri haklı olarak sormazlar mı, belki de bunlar virüsün aşısını buldular, kendileri bağışıklı, o yüzden bir araya gelmekten korkup çekinmiyorlar diye. O kadar insan aptal olamaz. Ciddi bir nedeni olmalı diye düşünüyorum. Kendileriyle ve dünya basını ile bu denli vurdumduymaz şekilde alay edenler kendi vatandaşlarına neler yapmazlar diye insan düşünmeden edemiyor.

Tavsiyem benim yaptığım gibi yapmayın. Yani ya her sabah ya da her akşam günde sadece bir defa haberlere bakın yeter. Ruh sağlığınızı korumaya ihtiyacınız olacak. Okunan her haber, sosyal medyada denk geldiğiniz her paylaşım bilinç altınızda olumsuz yer edinecek ve alttan alta kalbinizi ve ruhunuzu zehirlemenize izin verecek. Mesleki olarak bizim gibi mecbur olanlara diyecek bir şey yok. Ama bazı günler ben de bakmak istemiyorum. O yüzden bugün o korkunç rakamları yine paylaşmak istemiyorum. Rakamların daha da arttığını bilmek yetmeli. Yani tedbiri bir an bile bırakmayı düşünmeyin.

Güzel bir hafta sonunu hepiniz dilerim. Sevgiyle, sporla, sağlıkla kalın.

28.03.2020

Kaynak: Almanyalilar.com